Yakın zamanda yapılan bir röportajda Cate Blanchett, iptal kültürünün toplum üzerindeki olumsuz etkisine ilişkin endişesini dile getirdi. Bu röportajında ünlü aktör, aynı hataların tekrarlanmaması için yaratıldıkları bağlamı anlamamız gerektiğinden, tartışmalı veya sorunlu içerikler içerseler bile eski kitapları okumaktan, eski filmleri izlemekten veya tarihi olayları incelemekten kaçınmamamız gerektiğini savundu.
Blanchett, büyük sanat eserleri yaratan ancak kişisel hayatı günümüz standartlarına göre son derece sorunlu kabul edilen sanatçı Picasso örneğini vererek onun sanatını hâlâ takdir etmemiz ve sağlıklı eleştirinin önemini kabul etmemiz gerektiğini söyledi.
Blanchett'in son filmi TÁR'de manipülasyon ve tacizle suçlanan ünlü bir orkestra şefini oynuyor. Ünlü aktör, son filmi hakkında bir dizi eleştiriyle karşı karşıya kaldı. Filmin gösterime girmesinin ardından başrol kadın şef Marin Alsop, filmi "kadın karşıtı" olarak nitelendirdi.
Ancak Blanchett, Ocak ayında BBC Radio 4'e konuşurken Alsop'un yorumlarına yanıt verdi. Blanchett, Alsop'a "son derece saygı duyduğunu" ancak filmin aslında "gücün yozlaştırıcı doğası" hakkında olduğunu söyledi. Oyuncu yaptığı açıklamada "Bence kişinin cinsiyeti ne olursa olsun gücün yozlaştırıcı bir güç olduğunu düşünüyorum. Hepimizi etkilediğini düşünüyorum.” dedi.
Bununla birlikte Blanchett, filmin toplumsal güç meselesini ve cinsiyetten bağımsız olarak bireyler üzerinde sahip olabileceği yozlaştırıcı doğayı ele aldığını savundu. Blanchett, bu tür hikayelerden öğrenebileceğimize ve bugün karşılaştığımız varoluşsal zorluklarla yüzleşmek için bunları kullanabileceğimize inanıyor.