Ruffalo, medyanın Titan Denizaltısı'na beş yolcu taşıyan bir denizaltıya Yunan gemisinin batışına göre daha fazla yer vermesini eleştirdi. Yunan gemisi, içindeki 700 kişiyle birlikte batmıştı.
Ruffalo, Twitter üzerinden yaptığı bir paylaşımda, "Beş kişinin bulunduğu denizaltı yerine Yunan gemisinin batışında hayatını kaybeden 700 kişiye odaklanmanın tümden yanlış olduğunu" söyledi ve "Haber değeri anlayışımız bozuk" şeklinde sözlerine devam etti.
Ruffalo'nun bu açıklamaları karışık tepkilere yol açtı. Kimileri medyanın Yunan gemisinin batışına daha fazla ilgi göstermesi gerektiğini savunurken, bazıları da Ruffalo'yu Titan Denizaltısı kazasında hayatını kaybedenlerin ailelerine karşı duyarsızlıkla suçladı.
Bu tartışma, medyanın felaketleri nasıl kapsadığı konusunda karmaşık bir meseleye işaret ediyor. Kimileri medyanın etki yaratacak hikayelere odaklanması gerektiğini düşünürken, diğerleri ise etkilenen her felakete eşit bir şekilde yer verilmesi gerektiği görüşünde. Medyanın felaketleri kapsama biçimiyle ilgili bu tartışmanın bir süre daha devam etmesi muhtemel.
Ruffalo'nun açıklamaları, felaketlerin medya tarafından nasıl kapsandığı konusunda bir tartışma başlattı. Aynı zamanda Ruffalo'nun söylemleri, sosyal medyanın kamuoyunu nasıl şekillendirdiği konusunda da soruları gündeme getirdi. Ruffalo'nun tweet'i hızla paylaşılarak dünya çapında tartışıldı ve bu da sosyal medyanın önemli konularda farkındalık yaratmada ne kadar güçlü bir araç olduğunu gösterdi. Ruffalo'nun açıklamalarının medyanın felaketleri kapsama biçimine kalıcı bir etkisi olup olmayacağı belirsiz, ancak bu tartışma en azından konu hakkında bir konuşma başlatmış durumda.
