Ninja Kamui Sevenlerin İzlemesi Gereken En İyi 9 Anime

2024'ün en beklenmedik animelerinden biri olan Ninja Kamui, aksiyon sahneleriyle oldukça beğeni aldı ve yılın en heyecan verici animelerinden biri olarak çoktan anılmaya başlandı. Emekli bir ninja olan Kamui'nin geçmişinden gelen düşmanlarının yeniden ortaya çıkması ve Kamui'nin huzurlu hayatını tehdit etmesiyle başlayan anime, izleyicileri nefes nefese bırakan bir maceraya sürüklüyor.

Peki, Ninja Kamui'yu sevenler ve benzer animelerden devam etmek isteyenler şimdi hangi seriye başlamalı? Bu yazıda, Kamui hayranlarının ilgisini çekecek 10 anime önerisini sizler için hazırladık.

9- Naruto

Ninjaların dünyasında geçen en popüler animelerden biri olan Naruto, klasik bir ninja hikayesi arayanlar için ideal bir seçim.

8- Basilisk

Kamui'nin karanlık ve intikam dolu atmosferini sevenler için Basilisk mükemmel bir seçenek.

7- Jormungand

Suikastçı bir grup etrafında dönen Jormungand, aksiyon ve gerilim dolu bir anime arayanlar için ideal.

6- Kimetsu no Yaiba (Demon Slayer)

İblis avcıları ve nefes kesici dövüş sahneleri Kamui'nin ilginizi çektiyse, Kimetsu no Yaiba'yı da kesinlikle izlemelisiniz.

5- Black Lagoon

Modern ninjaların hikayesini anlatan Black Lagoon, aksiyon ve macera dolu bir anime arayanlar için ideal.

4- Afro Samurai

Tek bir kılıç darbesiyle 50 kafayı kesmeyi amaçlayan bir samurayın hikayesini anlatan Afro Samurai, adrenalin dolu bir anime arayanlar için mükemmel bir seçim.

3- Rurouni Kenshin

Geçmişte korkulan bir suikastçı olan Kenshin'in maceralarını anlatan Rurouni Kenshin, duygusal ve aksiyon dolu bir anime arayanlar için ideal.

2- Hunter x Hunter

Farklı yeteneklere sahip avcıların hikayesini anlatan Hunter x Hunter, heyecan ve macera dolu bir anime arayanlar için mükemmel bir seçim.

1- Samurai Champloo

Mizah ve aksiyonu harmanlayan Samurai Champloo, Kamui'nin hafif ve eğlenceli yanını sevenler için ideal.

Sonuç olarak Ninja Kamui, heyecan verici hikayesi ve unutulmaz karakterleriyle izleyicilerinin kalbini kazandı. Anime sevenler için unutulmaz bir deneyim sunan Kamui, aksiyon ve macera dolu bir anime arayanlar için mükemmel bir seçim oldu.

Bu yazıda sizlere sunduğumuz anime önerileri, Ninja Kamui hayranlarının heyecanını farklı animelerle yaşatmayı amaçlıyor. Her biri kendine özgü hikayeleri ve karakterleriyle öne çıkan bu animeler, Kamui'yi sevenler için yepyeni dünyalara açılan kapılar olacak.

Kamui'nin bıraktığı boşluğu dolduracak animeleri arıyorsanız, bu listedeki animelere göz atmadan önce fragmanlarını izlemenizi ve konusunu araştırmanızı tavsiye ederiz.

En İyi 10 Harem Animesi (2023)

Harem animeleri, genellikle bir erkek ana karakterin etrafında birden fazla kadın karakterin etrafında döndüğü bir tür anime türüdür. Bu türdeki hikayelerde, ana karakter çekici ve ilgi çekici bir erkek olarak tasvir edilir ve çevresindeki tüm çekici kadın karakterler hikayenin bir noktasında muhakkak ona aşık olur. Bu yazıda, harem türüne ilgi duyanlar ve izleyecek harem animesi arayanlar için en iyi 10 harem animesini keşfedeceğiz.

1- Shuffle!

Hayatınızın karmaşık olduğunu düşünüyor musunuz? Shuffle!'dan Rin Tsuchimi ile tanışın. O, hayatı pembe dizi gibi gösteren sıradan bir lise öğrencisi. Okul ödevleri, sosyal hayat ve şimdi de bir kozmik aşk üçgeniyle uğraşıyor! Bu ise sıradan bir aşk üçgeni değil; çünkü iki ana talibiniz bu dünyanın dışında. Birdenbire, Rin'in hayatı sıradan olmaktan çıkıyor. Tanrılarla ya da şeytanlarla savaşıyor, komşu kızı artık sadece komşu kızı değil, bir tanrıça ya da şeytan oluyor. Yaptığı her hareket boyutlar arası bir olayı tetikleyebilir ya da sadece çok tutkulu bir aşk mektubu olabilir.

İlahi müdahale yetmezmiş gibi, kızların babaları da kızlarının Rin'in kalbini kazanmasını sağlamak için mahalleye taşınır. Şimdi aşk itiraflarından değil, aynı zamanda küçük meleklerini incitirse onu potansiyel olarak yok edebilecek ilahi babalardan da kaçıyor. Shuffle!, günlük okul hayatının olağanüstü göksel dramayla buluştuğu yerdir. Rin, ilahi sevgiler, ergenlik draması ve kendi kafası karışık kalbinden oluşan bu mayın tarlasında gezinmek zorundadır. Kahkaha fırtınasına, yürek hoplatan bir romantizme ve bir tutam büyülü kargaşaya hazır olun. Kesinlikle harem türünün "klasiklerinden" biri.

2- The Quintessential Quintuplets 

Quintessential Quintuplets, yüksek başarılı öğrenci Futaro Uesugi'nin etrafında dönen ilgi çekici bir hikaye. Futaro, sıradan hayatını, akademik notlarını ve kişiliklerini dışında her şeyi paylaşan beşiz kardeşler Nakano'lar için özel ders verme işini kabul edince hayatı sıra dışı bir hal alır.

Futaro'nun dünyası, bireysel öğrenme stilleri ve güçlü kişiliklerin labirentinde gezinirken alt üst olur. Beşizler Nino, Ichika, Miku, Yotsuba ve Itsuki, her biri kendine özgü cazibesi ve tavırlarıyla Futaro'nun geleneksel özel ders yöntemlerine sürekli bir meydan okuma oluşturuyor. Futaro'nun görevi sadece öğretmek değil, aynı zamanda her bir kız kardeşin karakterinin karmaşıklığını deşifre ederek başarılı bir akademik yaklaşım oluşturmak. Ichika, grubun en büyüğü ve diğer kız kardeşlerine anne figürü gibi davranıyor. Nino, başlangıçta Futaro'ya en dirençli olanı, ancak seri ilerledikçe karakter gelişimi gözle görülür şekilde değişiyor. Miku sessiz ve içe dönük, ama Futaro'nun çabalarını takdir eden ilk kişi. Yotsuba enerjik ve arkadaş canlısı, her zaman moralleri yüksek tutmaya çalışıyor. Itsuki ise çalışkan ve en küçükleri olarak güçlü bir sorumluluk duygusuna sahip.

Harem animesinde en iyi kız kim diye sorabilirsiniz? Hiç şüphesiz - Nino. Kişiliği, hatırı sayılır karakter gelişimi ve Futaro'ya karşı en dirençli olandan en destekleyici olana dönüşen yolculuğuyla Nino ışıl ışıl parlıyor. Dinamik ve ilgi çekici bir karakterin özünü yakalıyor ve bu büyüleyici aşk, öğrenme ve beşli macera hikayesinde birçok kişinin kalbindeki yerini kazanıyor.

Futaro bu eşsiz özel ders işinin derinliklerine daldıkça, kendini beklenmedik arkadaşlıklar ve tomurcuklanan bir romantizm ağının içinde bulur. Her kız kardeş, başlangıçta ders çalışmaya direnmesine rağmen, Futaro'nun hayatında benzersiz bir yer açmaya başlar ve bir zamanlar basit olan varlığını duygusal maceralarla dolu bir mozaiğe dönüştürür.

3- Mushoku Tensei: Jobless Reincarnation

Mushoku Tensei: Jobless Reincarnation, karmaşık hikaye anlatımı, karakter gelişimi ve dünya inşası ile tanınan ve beğenilen bir isekai animesidir. Hikaye, evinden atıldıktan sonra bir kazada ölen 34 yaşındaki isimsiz bir NEET ile başlar. Kılıç ve büyücülük dünyasında, yeni doğmuş bir bebek olan Rudeus Greyrat olarak reenkarne olur, ancak önceki yaşamının anıları ve bilgisi bozulmamıştır.

Bir yetişkinin bilgeliğine ve deneyimlerine sahip olan Rudeus, yeni hayatını dolu dolu yaşamak için bu fırsatı değerlendirmeye karar verir ve önceki hayatında yaptığı hatalardan kaçınmaya yemin eder. Yüksek büyü potansiyeli ile kutsanmış olarak, ilk akıl hocası olan yetenekli bir iblis büyücü olan Roxy Migurdia'nın vesayeti altında hızla başarılı bir büyücü olur. Büyü konusundaki erken ustalığı ve yaşına göre olgun davranışları onu benzersiz ve ilgi çekici bir kahraman yapar.

Mushoku Tensei, Rudeus'un bebeklikten yetişkinliğe kadar olan yaşamını ve büyümesini, sevgi dolu ebeveynleri ve yetenekli öğretmenlerinden yakın arkadaşlarına ve düşmanlarına kadar karşılaştığı sayısız karakterle birlikte keşfediyor. Anlatı, bu karakterleri ve Rudeus ile olan ilişkilerini derinlemesine geliştirerek zengin ve ilgi çekici bir hikaye ortaya çıkarıyor. Dahası, anime dünya inşasına büyük yatırım yapıyor. Fantezi dünyası, farklı kültürler, ırklar, diller ve karmaşık bir büyü sistemi ile ayrıntılı ve geniştir. Bu, karakterlerin maceraları için tamamen gerçekçi bir ortam yaratarak hikaye anlatımını geliştirir.

Önceki hayatının aksine, Rudy'nin bol miktarda aşk hayatı var. Başlangıç olarak, Rudeus'un ilk büyü öğretmeni Roxy var. Roxy, Rudy'nin sihirli hünerlerinde yol gösterici olmakla kalmıyor, aynı zamanda erken yaşta aşık olduğu kişi oluyor. Ona asa kullanmayı öğretiyor ve karşılığında Rudeus da ona, en az sihri kadar büyüleyici bir şefkatle, zorba bir öğrenci olmayı teklif ediyor. Ayrıldıktan sonra bile, Rudeus'un ona olan sevgisi gibi onun etkisi de devam eder.

Sırada iyi kalpli Sylphy var; Rudeus'un gözünde bir melek olabilecek bir yarı-elf. O, Rudeus'un bulutlu geçmişindeki umut ışığıdır ve ilişkileri köklü bir dostluktan biraz daha yüz kızartıcı bir şeye dönüşür. Rudeus'un korumacılığı ve Sylphy'nin masum şefkati, ilişkilerini ormandaki basit bir saklambaç oyunundan biraz daha karmaşık hale getiriyor diyelim.

Ve tabii ki tsundere Eris'i de unutamayız. Bir tehdit olarak başlayan ama yavaş yavaş Rudeus'a ısınan, kılıç savuran bir kasırga. Rudeus'un eğitmenliğinde, Eris vahşi bir çocuktan savaşçı bir prensese dönüşüyor, sevginin var olan en iyi eğitim olabileceğini kanıtlıyor.

Mushoku Tensei, reenkarnasyon, derin karakter gelişimi ve karmaşık bir şekilde inşa edilmiş bir dünya gibi benzersiz öncülleri nedeniyle isekai türünde öne çıkıyor ve fantezi ve karakter odaklı anlatıların hayranları için ilgi çekici bir izleme haline getiriyor. 

4- Mashiro-iro Symphony!

Shingo Uryu adında bir adam olduğunuzu hayal edin. Huzurlu bir hayat yaşıyorsunuz, ev ödevlerini bitirmek veya video oyunları oynamak gibi normal şeylerin hayalini kuruyorsunuz. Sonra, birdenbire, büyük bir ikramiye kazandığınızı düşünüyorsunuz! Ya da öyle görünüyor. Karma eğitime geçen bir kız okuluna katılmak için çekilişle seçildiğinizi öğreniyorsunuz. Hayatınız, ev ödevlerinden çok östrojen labirentinde gezinmekle ilgili hale geliyor. Yuihime Özel Akademisi'ne adım attığınızda bir gladyatör arenasına atıldığınızı fark ediyorsunuz, ancak silahınız kılıç ve kalkan yerine diplomasi. Göreviniz, kabul etmeyi seçerseniz (başka seçeneğiniz olduğu için değil), duygusal hız trenlerinin labirentinde hayatta kalmak, utangaç kızarma denizinde gezinmek ve fırfırlı üniformaların ormanından geçmek olacaktır - tüm bunlar, varlığınıza bir istila gibi davranan bir öğrenci topluluğunun iyi tarafında kalmaya çalışırken.

İşleri ilginçleştirmek için Airi Sena'yı da bu karışıma ekleyelim. Kendisi size uzaylı bir türmüşsünüz gibi bakan öğrenci konseyi başkanı. Ama yanlış anlamayın; gözlerindeki parıltı merak değil. Okulunun değişmesini engellemek için çelik gibi bir kararlılık ve bunun için savaşmaktan korkmuyor. Mashiro-iro Senfoni'nin keyifli kaosuna adım atarken duygu karmaşasına, bir tutam mizaha ve genç ruh dalgasına hazır olun. Beklenmedik arkadaşlıkların filizlendiği, aşk üçgenlerinin oluştuğu ve genellikle öngörülebilir olan lise hayatının keyifli bir şekilde öngörülemez hale geldiği bu vahşi yolculukta Shingo'ya katılın. Shingo bu kadınsı goblende yolunu örerken, kesin olan tek bir şey var: lise asla kolay değildir, ancak karma bir kız akademisinde yalnız bir erkek olduğunuzda çok daha ilginçtir. Bu yüzden şapkalarınızı sıkı tutun, çünkü bu aşk ve değişim senfonisinde her bölüm farklı bir akorda vuruyor. Ne de olsa, hayat tiyatrosunda gösteriyi çalanlar senaryo dışı anlardır.

5- To Love-Ru

To Love-Ru, mütevazı bir kahraman olan Rito Yuki'nin denemelerine ve sıkıntılarına odaklanarak, bilim kurgu unsurlarıyla aşılanmış benzersiz bir romantik komedi karışımı sunuyor. Yuki'nin sıradan varoluşu, küvetinde gizemli bir şekilde cisimlenen uzaylı prenses Lala Satalin Deviluke ile karşılaştığında kökten altüst olur ve böylece dünya dışı bir romantizm ve kaos kasırgası başlar. Bu tesadüfi karşılaşma sonucunda Yuki, farkında olmadan Devilukean imparatorluğunun gelecekteki hükümdarıyla nişanlanır ve sonuç olarak sayısız öngörülemeyen macera, galaksiler arası romantik karışıklıklar ve bir dizi komik durumla karakterize edilen karmaşık bir harem senaryosuna itilir. Kabarcıklı kişiliğiyle Lala sık sık komedi kaosuna neden olan tuhaf aletler icat eder. Dokunmaya karşı hassas olan kuyruğu, onun farklı uhrevi cazibesine katkıda bulunur. 

Seri, geleneksel harem mecazlarını ve farklı kişiliklerden oluşan bir oyuncu kadrosunu kullanırken, ister galaksilere yayılsın ister lise koridorlarıyla sınırlı olsun, bireysel gelişim, aşkın nüansları ve kişilerarası ilişkilerin doğasında var olan karmaşıklık gibi daha derin temaları da araştırıyor. İlk bakışta, anime büyük ölçüde hayran hizmetine ve mizaha dayanıyor gibi görünebilir, ancak daha yakından incelendiğinde daha karmaşık bir anlatı yapısı ortaya çıkıyor. Seri geliştikçe, karakterler farklı anlatılarını, duygusal gelişimlerini ve gelişen ilişkilerini araştıran kişisel yolculuklara çıkıyor, böylece hikayeye derinlik katıyor ve onu bir harem animesi olarak kayda değer bir giriş olarak konumlandırıyor.

6- Girlfriend, Girlfriend

Girlfriend, Girlfriend, doğrudan bir gençlik aşk üçgeninin sancılarına dalan fırtınalı bir aşk animesi - ya da aşk karesi mi demeliyiz? Hikaye, çocukluk arkadaşı Saki Saki ile başarılı bir şekilde çıkmaya başlayan liseli Naoya Mukai'nin etrafında dönüyor. Tam rüyayı yaşadığını düşünürken, karşısına başka bir itiraf çıkar. İtirafçı Nagisa Minase, öyle bir samimiyet ve kararlılık kokteyline sahip bir kızdır ki Naoya onu geri çevirmekte zorlanır. Bazıları onun kawaii'nin vücut bulmuş hali olduğunu söyleyebilir. Peki, iyi niyetli kahramanımız ne yapar? Saki'ye her ikisiyle de aynı anda çıkıp çıkamayacağını sorar. Bir duygu fırtınasından sonra, Saki şaşırtıcı bir şekilde kabul eder ve tuhaf ama sevimli bir çok eşli ilişkiye yol açar.

Ancak hikâye burada bitmiyor. Sahneye başka aşklar da giriyor, olay örgüsü kalınlaşıyor ve Naoya'nın aşk hayatı duygusal bir rollercoaster'a dönüşüyor. Dizi mizah, garip anlar, içten itiraflar ve bolca kızarıklık ile doludur. Girlfriend, Girlfriend, geleneksel harem anime kinayesini alıp baş aşağı çeviriyor ve komik ve iç açıcı anlar arasında gidip gelen ilgi çekici bir anlatı sunuyor. Çok eşliliğin nadiren keşfedilen topraklarına dalarken, bunu gönülsüz ve saygılı bir şekilde yapıyor ve sonuna kadar bağlı kalmanızı sağlıyor. 

7- Amagami SS

Amagami SS, geleneksel doğrusal bir hikayeden ziyade görsel bir romana daha çok benzeyen bir formatı izleyen anlatı yapısı nedeniyle harem anime dünyasında benzersiz bir giriş olarak duruyor. 

Amagami SS'deki her bölüm zaman çizelgesini sıfırlayarak Junichi'nin aşkının değiştiği alternatif bir evren sunar ve böylece kişiliği de ilgili kızla daha iyi uyum sağlamak için hafifçe adapte olur. Bu yaklaşım, serinin çeşitli ilişki dinamiklerini, karakter büyümesini ve çeşitli romantik gelişim türlerini keşfetmesine olanak tanıyarak Amagami SS'yi harem anime türüne benzersiz ve canlandırıcı bir bakış açısı haline getiriyor. Başka bir bayanın yönetimine şans vermek için tüm oyun boyunca oynamak zorunda kalırken, tek bir karaktere odaklanmama konseptini takip eden popüler bir Japon flört simülatörüne dayanıyor.

8- Date A Live 

Date A Live, milyonlarca insanın ölümüne neden olan ve Ruhlar olarak bilinen güçlü varlıkların neden olduğu uzaysal depremlerle harap olmuş bir dünyada geçen bilim kurgu, harem ve romantik komedi türlerinin eşsiz bir karışımıdır. Başkahraman Shido Itsuka, küçük kız kardeşi Kotori'nin, bu Ruhların yıkıcı güçlerini savaşarak değil, onları aşık ederek mühürlemeyi amaçlayan bir örgütün parçası olduğunu keşfedene kadar sıradan bir hayat sürmektedir. Shido'ya bu alışılmadık görev verilir - güçlerini mühürlemek ve daha fazla uzaysal depreme neden olmalarını önlemek için bu Ruhlarla randevuya çıkmalı ve onları kendisine aşık etmelidir.

Her biri benzersiz güçlere ve kişilik özelliklerine sahip olan Ruhlar, serinin harem yönünün çekirdeğini oluşturuyor. Kılıç kullanan prenses Tohka ve duygusuz oyuncak bebek Yoshino'dan yaramaz ikizler Kaguya ve Yuzuru'ya ve daha fazlasına kadar, Shido'nun romantik ilgi alanları güçlü oldukları kadar çeşitlidir. Dizi, Shido'nun bu Ruhlarla etkileşimleri, kalplerini kazanma çabaları ve bu koşullardan kaynaklanan komik ve genellikle garip durumlar etrafında dönüyor. Date A Live aksiyon, romantizm ve komedi unsurlarını birleştiren bir hikaye örüyor. Romantik karmaşıklıklarda gezinirken, kimlik, kabullenme ve gücün sonuçları gibi daha ciddi temalara da değiniyor. Bu unsurları yüksek riskli, fantastik bir ortama entegre ederek harem anime türüne ilginç bir dönüş sunuyor.

9- Couple of Cuckoo

Couple of Cuckoo'un hikâyesi, doğduklarında cinsiyetleri değiştirilmiş olan Nagi Umino ve Erika Amano adlı iki gence odaklanıyor. Bu vahim karışıklık, okulda tesadüfen karşılaşana ve olaylar dramatik bir şekilde gelişip gerçek ortaya çıkana kadar fark edilmemiştir. Bu durum yeterince karmaşık değilmiş gibi, ebeveynleri en makul hareket tarzının ikisinin nişanlanması olduğuna karar verir ve böylece komik ve iç açıcı bir keşif, anlayış ve gençlik aşkı yolculuğuna zemin hazırlar. Nagi ve Erika, gençlik hayatının karmaşıklığı ve yeni buldukları koşullar arasında gezinirken, aile olmanın ne demek olduğunu, arkadaşlığın değerini ve hatta belki de hiç beklemedikleri bir yerde aşkı keşfederler.

Couple of Cuckoos'un her bölümü, komedi ile kimlik, aile bağları ve gençlik romantizminin düşünceli bir şekilde araştırılması arasında bir denge kuran mizah, beklenmedik dönüşler ve dokunaklı anlarla doludur. Animenin incelikli hikaye anlatımı ve karakter gelişimi, onu hem gülmenizi hem de eşit ölçüde düşünmenizi sağlayacak ilgi çekici bir izleme haline getiriyor. Özünde anime, romantik komedi türüne canlandırıcı bir bakış açısı sunuyor. Hayatın beklenmedik sapmalarla dolu olabileceğini hatırlatan bir hikaye, ancak bu şaşırtıcı dönüşler bizi genellikle en anlamlı bağlantılara ve unutulmaz deneyimlere götürür.

10- Rosario + Vampire

Rosario + Vampire, insan kılığına girmiş canavarlar için yatılı bir okul olan Youkai Akademisi'ne istemeden kaydolan normal bir lise öğrencisi olan Tsukune Aono'nun talihsizliklerini takip eden doğaüstü bir harem animesi. Tsukune, okula vardığında, eşsiz insan kokusu nedeniyle kendisine özel bir ilgi duyan güzel Moka Akashiya ile arkadaş olur. Ancak Moka'nın bir sırrı vardır: O güçlü bir vampirdir ve bir "tespih" onun gerçek formunu mühürlemektedir. Tespih çıkarıldığında gerçek doğası ortaya çıkar ve Tsukune'nin tehlikeli durumlardan kurtulmasına yardımcı olur.

Tsukune'nin insan kimliği, ortaya çıkması hayatını tehdit edebileceği için bir sır olarak kalır. Bu tehlikeli ortamda gezinirken, aralarında bir succubus, bir cadı ve bir kar kadınının da bulunduğu, her birinin Tsukune'ye karşı tuhaflıkları ve sevgileri olan çeşitli canavar kızlardan oluşan bir grubun ilgisini çeker. Bu durum Tsukune'nin hayatını daha da karmaşıklaştırır ama aynı zamanda eklektik arkadaş grubu içinde sürekli olarak barışı korumaya çalıştığı için onu güçlendirir. Rosario + Vampire, mizahi ve eğlenceli olmakla birlikte, kabullenme, arkadaşlık ve farklı olanlarla bir arada yaşamanın zorlukları gibi temaları, bazen tehlikeli olsa da eğlenceli doğaüstü okul ortamında ele alıyor. Romantizm, komedi, aksiyon ve canavar mitolojisinin eşsiz bir kombinasyonu olan bu kitap, fantastik bir dokunuşla keyifli bir harem deneyimi sunuyor.

Steampunk Temalı En İyi 10 Anime

Steampunk, bilim kurgunun bir alt türüdür ve buhar endüstrisine dayalı toplumları ele alarak özgün hikayeler anlatır. Diğer modern bilim kurgularla kıyaslandığında, farklı bir teknolojik gelişim rotası izlemiş dünyalarda geçer. Animeler, adeta steampunk temalı hikayeler için biçilmiş kaftan gibidir. Bu yazıda, steampunk temalı en iyi 10 animeyi keşfedeceğiz.

10- Steam Detectives

Steam Detectives, buhar teknolojisinin devasa Magamaton isimli buhar çalışan robotların üretildiği bir steampunk evreninde geçen ve steam-punk temasının öne çıkan örneklerinden biri olan bir anime serisidir. Genç dedektif Narutaki, ortağı hemşire Lingling ve robot Gohliki, Buhar Şehri'nde beklenmedik şekilde artan suç oranını düşürmek için ellerinden geleni yaparlar.

MyAnimelist Puanı: 7.25

9- Kabaneri Of The Iron Fortress

Kabaneri of the Iron Fortress'ın hikayesi, sanayi devriminde ortaya çıkan bir virüsün insanları zombilere dönüştürmesi ve kalan insanların güvenli kalelere sığınması etrafında dönüyor.

Virüs yüzünden insanlığın gelişimi durma noktasına gelince, insanlar buhar gücüne dayalı sanayiye başvuruyor ve günlük hayatlarını sürdürebilmek için kömüre büyük bir ihtiyaç duyuyorlar. Zombilerin tehdit ettiği bir kıyamet sonrası dünyada, insanlık su gibi kömürü korumak zorunda kalırken, gerilimi üst seviyede tutan bir atmosfer oluşuyor.

MyAnimelist Puanı: 7.27

8- Metropolis

Bu türün muhtemelen en yenilikçi animesi Metropolis'tur, çünkü günümüzdeki geleneksel modern görsel estetiği yakalamaya özen gösterir.

Osamu Tezuka'nın ikonik mangası ve 1927 yapımı bir filmin çılgın bir karışımı olan bu anime, yenilik arayanlar için güzel bir alternatif sunar.

Metropolis, yeraltı komplo teorileri ve yargılarla dolu şehrin gizemlerini çözmek için Dedektif Shunsaku Ban ve yeğeni Kenichi'nin en büyük hedefidir. Konusu ilgi çekici olsa da, Metropolis'i güzel yapan şey hikayesi değil, görselliğidir. Steampunk temasını özgün ve etkileyici bir şekilde yansıtan nadir animelerden biridir.

MyAnimelist Puanı: 7.52

7- Princess Principal

Steampunk temasını kullanan nadir modern bir anime olan Princess Principal, 20. yüzyılın alternatif tarihinde İngiltere'de geçer. Bu alternatif tarih, İngiltere'nin soğuk bir savaş sonucunda ikiye bölündüğü ve sıradan halk ile elitler arasında bir sınıf çatışmasının yaşandığı bir dönemi işler. Anime, Kraliçenin prestijli Mayfair okuluna sızan bir ajan grubunu konu alır.

MyAnimelist Puanı: 7.69

6- Laputa: Castle In The Sky (Gökteki Kale)

Efsanevi Hayao Miyazaki'nin en sevdiği temalardan biri olan steampunk temasıyla yapılmış Laputa: Castle In The Sky, yenilik ile ilkelliğin zor ayırt edildiği ince bir çizgide ilerler ve seyirciyi buharlarla ve kömürlerle işleyen şehirler arasında bir yolculuğa çıkartır.

MyAnimelist Puanı: 8.26

5- Last Exile

Last Exile, detaylı ve çok yönlü steampunk temalı animelerden biridir.

Anime, birbiriyle savaş halinde olan iki ülke arasında kuryelik yapan iki kuryenin maceralarını anlatır. Last Exile'ı diğer kurgusal evrenlerden öne çıkaran özelliklerinden biri, içerisindeki dünyayı gerçek ve doğal bir şekilde yaşayan bir dünya haline getirmek için ekstra çaba sarf edilmesidir.

MyAnimelist Puanı: 7.79

4- Violet Evergarden

20. Yüzyıl Batı Avrupası'nın Leidenchaftlich isimli kurgusal bir ülkesinde geçen bu anime, fütüristik teknolojiyle nostaljik retro temasının harika bir birleşimini sunuyor. Ana karakterimiz, eski bir çocuk asker ve bir gazidir ve kollarını kaybettikten sonra sivil hayata uyum sağlamak zorunda kalır.


MyAnimelist Puanı: 8.89

3- Howl's Moving Castle (Yürüyen Şato)

Studio Ghibli'nin muhteşem işlerinden bir diğeri olan Howl's Moving Castle, büyüleyici görselliğiyle teknoloji ve büyünün bir arada işlediği bir dünyada geçen bir aşk hikayesini anlatıyor.

MyAnimelist Puanı: 8.66

2- Steamboy

Katsuhiro Otomo'nun Steamboy'u, adeta bir steampunk aşk mektubu niteliği taşıyor. Bu film, steampunk severlerin kalbini çalabilecek her şeyi temsil ediyor. Alternatif bir Victoria döneminde geçen Steamboy, dünya dahilerinin enerji sorununu çözmek için bir araya geldiği bir dünyada geçiyor. Steam Ball adı verilen bu enerji sorununu çözebilecek bir cihaz, bilim insanı büyük babası tarafından genç mucit Ray'e gönderiliyor ve böylece hikayemiz başlıyor.

MyAnimelist Puanı: 7.32

1- Fullmetal Alchemist

Tabii ki, listemizin en başında birçok kişinin en sevdiği anime olan Fullmetal Alchemist var. Fullmetal Alchemist, dünyanın en popüler animeleri arasında yer alır ve steampunk temasından büyük ilham almış serilerden biridir.

MyAnimelist Puanı: 9.10

En Sadık Fan Kitlesine Sahip 10 Anime

Dragon Ball Z ve Bleach gibi ikonik animeler fanlarını bir ömür peşlerinde tuttular. Ancak, anime dünyası bu iki efsanevi seriyle sınırlı değil. Bu yazıda, sadakatleriyle göz dolduran ve kendilerine özgü evrenleriyle hayranlarını büyüleyen en sadık fan kitlesine sahip 10 animeyi keşfedeceğiz. Bu animeler, izleyicilerini derin karakterler, etkileyici hikayeler ve unutulmaz deneyimlerle sarıp sarmalayan mükemmelliği temsil ediyor.

10- Bleach

Bleach, herkesin bildiği gibi büyük üçlüden en zayıfı olduğu bir gerçektir. Ancak hala etkileyici bir fan kitlesine sahip ve bu sadık fanlar, Bleach'e olan güvenlerini zerre sarsmadan devam ettirdi ve bu emeklerine değdi. 

Bleach'in sadık kitlesinin güveni ve sabrı, Thousand Year Blood War arc'ının gelmesiyle birlikte boşa çıkmadı.

9- Naruto

Boruto: Naruto Next Generations, bazı hayranlarını hayal kırıklığına uğratsa da, manga ve anime serisinin finalinden yıllar geçmesine rağmen fan kitlesi hala ayakta ve oldukça sağlam durumda. Hatta Naruto, hala anime dünyasında büyük bir etkiye sahip ve gerçek bir klasik olarak anılacak.

8- One Piece

One Piece'in hayran kitlesi, Eiichiro Oda'nın mangasının ilk bölümünün Japonya'da yayımlanmasından bu yana 1997'ye kadar uzanan bir süre boyunca büyüdü. Bu zamandan beri One Piece, bitmek bilmeyen bir başarı öyküsü olmuş ve uzun soluklu kalitesini sürdürdüğü için milyonlarca sadık hayran kazandı.

One Piece hayranları, uzun bekleme süreleri ve diğer zorluklara rağmen sadakatlerini ve bu diziye duydukları sevgiyi hiçbir şekilde tartışmaya açık bırakmıyorlar. Sonuçta binlerce bölümü yıllarca takip etmek, bu diziyle birlikte büyümek anlamına geliyor ve sevgileri herkes tarafından açıkça görülebiliyor.

7- Neon Genesis Evangelion

Neon Genesis Evangelion, kült haline gelmiş ve klasikleşmiş mekanlar aracılığıyla birçok karmaşık konuyu ele alan ve karakter gelişimine odaklanan bir bilim kurgu animesidir. Günümüzdeki animelere büyük bir etki ve ilham kaynağı olmuş olan bu dizi, fanlarının seriye olan sevgisiyle büyümesindeki en önemli katkıdır.

6- Gundam

Birçok farklı seriye yayılan ve kendini ilk kez 1970'lerde gösteren Gundam, üzerinden tam 50 yıl geçmiş olmasına rağmen hala büyük bir hayran kitlesine sahip. Gundam hakkındaki neredeyse her şeyi seven ve hayranlıkla takip eden bu kitlenin varlığı dikkat çekiyor. Gundam'ın filmleri ve bazı serileri zayıf olsa da, fanlar Gundam'a olan sevgileri nedeniyle bunları göz ardı edebiliyorlar.

5- Jojo’s Bizarre Adventure

İlk olarak 1987 yılında manga olarak ortaya çıkmasına rağmen, Stardust Crusaders Arc'ının gelene kadar JoJo büyük bir sansasyon yaratmadı. Stardust Crusaders'tan beri JoJo, sadık bir hayran kitlesine sahip ve 2012'de yayımlanan anime serisi bu kitlenin büyümesine daha da katkıda bulundu. 

JoJo her yerde ve onu destekleyen hayran kitlesi, yeni insanları bu seriye çekmek için hevesli. Eminim birçoğunuzun, sizi JoJo'yu izlemeye teşvik eden bir arkadaşı vardır. JoJo hayran kitlesi, diğer kitleselere kıyasla JoJo'yu bir yaşam tarzı gibi benimseyerek her şeyi JoJo referansına dönüştürmek için ellerinden geleni yapıyor ve bunun getirdiği avantajları göz ardı etmiyorlar.

4- Berserk

Genel olarak, Berserk en ağır ve vahşi seinen serilerden biri olabilir; ancak Berserk'ün mangakası olan Kentaro Miura, bu serinin karakterlerine derinlik kazandırdı ve özellikle umut ve aşk temasıyla bu derinliği güçlendirdi. 

Berserk, inanılmaz bir popülerliğe sahip ve fanları, ne kadar zaman geçerse geçsin, finali bir ömür bile sürse beklemeye sadık kalacak kadar tutkulu. Miura'nın trajik vefatına rağmen, fanlar hala bu seriye sadık ve daha fazlasını bekliyorlar.

3- Hunter x Hunter

Yu Yu Hakusho'nun popülerliği hala sürerken, Yoshihiro Togashi Hunter x Hunter'ı yarattı ve bu eser önceki çalışmalarına kıyasla çok daha sadık ve bağlı bir hayran kitlesi topladı. Seriye uzun aralıklarla da olsa devam edilmesine rağmen, fan kitlesi bu durumu göz ardı ederek seriyi desteklemeye devam etti. 

Hunter x Hunter zaman zaman yıllar boyunca ara vermiş olsa da, aşırı adanmış sadık fanları, seriyi sonuna kadar destekleyecek ve sabırla yeni içeriklerin gelmesini bekleyecek. Hatta tamamlanmamış olan 2011 anime versiyonu bile fanlar tarafından aynı ilgi ve sevgiyle karşılanıyor.

2- Dragon Ball Z

Akira Toriyama'nın anime ve manga dünyasında yaratmış olduğu Dragon Ball serisi, uzun bir süre geçmiş olmasına rağmen 1980'lerden bu yana varlığını sürdürmekte ve efsanevi bir hâl almış durumdadır. Dragon Ball serisi, fanları tarafından asla doyulamayan ve tartışmasız en sadık ömür boyu hayran kitlerinden birine sahip olduğu gerçeğiyle bilinir.

1- Pokemon

Pokemon, diğer tüm mevcut serilere kıyasla küresel olarak en popüler seridir. Bir nesil için popüler kültürü şekillendiren bir etkiye sahip olmuş ve Y kuşağının neredeyse tümü, Ash Ketchum'un maceralarını küçük ekranlardan izleyerek büyümüştür. Bu nedenle, bu seriye duyulan sevgi bir çocukluk arkadaşı sevgisine benzer ve bu da Pokemon'u fan kitleleri arasında en üst sıraya oturtur. 

Pokemon'un 1200'den fazla bölümü bulunuyor ve bu, One Piece'den bile daha fazla sayıda bölüme sahip olması anlamına geliyor. Bununla birlikte, hala günümüzde popülerliğini koruyor ve hatta Pokemon fanları artık çocuklarıyla birlikte Pokemon izlemeye başladı. Bu, bu sadık kitlenin yalnızca bir nesile değil, iki nesile yayıldığını ve sürekli büyüdüğünü göstermektedir.

Reenkarnasyon Temalı En İyi 10 Isekai Animesi

Anime dünyası, reenkarnasyon temasıyla dolu olan Isekai türünde oldukça zengindir. Ascendance of a Bookworm, Mushoku Tensei ve My Next Life as a Villainess gibi seriler, bu türün anime evrenine kazandırdığı popüler yapımlardan sadece birkaçıdır.

Isekai, günümüz anime dünyasında en popüler türlerden biri olup reenkarnasyon da bu türün en sık kullanılan temalarından biridir. Ancak ilginç bir şekilde, reenkarnasyon temalı isekai animeleri şaşırtıcı derecede yaratıcıdır ve hayranlarına en orijinal evrenlere kapılar açar.

Her ne kadar anime dünyası yıllar içinde reenkarnasyon konusunda doygunluğa ulaşmış olsa da, bu türün birçok serisi hala zirvelerde yer alıyor. Klasik komedilerden KonoSuba'dan yakın zamanda popülerlik kazanan Mushoku Tensei'ye kadar, reenkarnasyon temalı isekai animeleri hala büyük bir popülerlikle izleniyor ve izleyiciler bu türe doyamıyor.

Eğlenceli ve ilgi çekici hikayeleriyle birlikte benzersiz fantastik dünyaları dolduran karakterler, bu türün hayranlarının neden doyumsuz olduğunu anlamak için oldukça açık bir sebep sunuyor. Reenkarnasyon temasının başarılı bir şekilde işlendiği en iyi 10 isekai animeyi keşfetmek için okumaya devam edin.

10- Reincarnated as a Sword

Kitlesi için adından dolayı ciddiye alması zor bir seri olsa da bu isme rağmen beklenmedik derecede etkileyici bir seri.

Seri isimsiz bir karakterin bir çok fantastik yeteneğinin olduğu bir kılıca dönüşmesi hakkında. Bu isimsiz karakterimiz yeni kılıç formunda Fran isimli kendisini tutacak olan genç bir kızla tanışıyor. Bu garip ikili birlikte gelmiş geçmiş en iyi savaşçı olmak için bir maceraya çıkıyor.

MyAnimelist Puanı: 7.55/10

9- Saga of Tanya The Evil

Bu anime reankarnasyon türüne çok ilginç ve özgün bi giriş yapıyor normalde isekai animelerinde ana karakterimiz bir kahraman olarak fantastik dünyada reankarne olurken Sega of Tanya the Evil'da bunun tam zıttı oluyor

Animemiz sıradan bir beyaz yakalının alternatif bir evrende kendini küçük bir kız olarak bulmasıyla başlıyor bu evrende acımasız bir asker olan Tanya eğer bu bitmek bilmeyen reankarne döngüsünden kendini kurtarmak istiyorsa orduda rütbetler arasında yükselmesi gerekiyor.

Bu isekai animesi eğer klişe isekailerden sıkıldıysanız ve farklı bir şeyler arıyorsanız yenilik için harika bir tercih.

MyAnimelist Puanı: 7.96/10

8- The Eminence in Shadow

The Eminence in Shadow yeni çıkanlar arasında isekai türünün en bilindik ve en popülerlerinden biri olmayı başardı.

Hikayemiz kendini en güçlü haline getirmek için elinden geleni ardına koymayan ve bu konuda gözünü karartan Minoru Kagenou hakkında.

Beklenmedik ölümüyle birlikte dileği gerçekleşiyor ve Minoru kendisini gücün sınırsız olduğu sihirli bir dünyada yeniden doğarak buluyor ve Shadow Garden isimli Diablo'nun tarikatını yoketmek isteyen güçlü bir grubu kuruyor.

The Eminence in Shadow kurgunun gerçeklikle birleştiği imkansızın artık imkansız olmadığı bir evrende geçiyor iyi yazılmış bir hikaye ve güzel görselliğe sahip bu anime isekai severlerin arayacağı hemen hemen her şeye sahip.

MyAnimelist Puanı: 8.32/10

7- The World's Finest Assassin Gets Reincarnated In Another World As An Aristocrat

Isekai türüne yeni kazandırılmış bu seri içeriği bol aksiyon, gizem ve hatta biraz da romantizm içeren bir tam paket.

Bir zamanlar dünyanın gelmiş geçmiş en yetenekli süikastçısı olan Lugh Tuatha De artık genç bir aristokrat şimdi bir soylu olarak yaşadığı bu hayatta Lugh içerisine yeniden doğduğu bu dünyanın kahramanını öldürüp dünyayı kurtarmalı. Isekai türünde kötüyü yenip dünyayı kurtarmak yerine bu serimizde kahramanı yenip dünyayı kurtarılmak zorunda abartı olmayan dozda drama ve gerilim içeren bu seri isekai fanlarının son zamanlardaki büyük gözdelerinden.

MyAnimelist Puanı: 7.36/10

6- Ascendance Of A Bookworm

Ascendance of A Bookworm tipik çoğu isekai reenkarnasyon türünde olan fantastik maceraları içermese de bu onun en sevilen isekailerden birisi olmasına engel olmadı bu tatlı seri Myne isimli karakterimizin maceralarını konu alıyor Myne önceki hayatında bir kitap kurdu ve sevdalısı şimdi yeni hayatında bu sevgiyi tekrar tutuşturmak için elinden geleni yapıyor ancak yeni yeni yaşamındaki dünyada kitaplar pek bulunmadığı için kolay olmayacak.

Seri yavaş tempolu ancak oldukça eğlenceli aksiyon dolu animelerin arasında güzel bir nefes aldırıyor izleyenlerine.

MyAnimelist Puanı: 8.00/10

5- I've Been Killing Slimes For 300 Years & Maxed Out My Level

Çoğu isekai animesi aksiyon dolu fantastik maceraları ele alırken bu serimiz bu tempoyu yavaşlatarak günlük hayattan tatlı bir hikaye anlatıyor. Erkenden mezara giren Azusa Aizawa büyülü bir dünyada çok güçlü bir ölümsüz olarak yeniden doğuyor ve 2. bir şans sahibi oluyor.

Ancak heyecan aramak yerine Azusa yeni hayatını huzurlu bir şekilde bir çiftlikte geçirmek istiyorç

I've Been Killing Slimes For 300 Years & Maxed Out My Level tatlı mı tatlı Azusa'nın günlük rutinini anlatan şirin bir seri Azusa çiftliğiyle günlük ilgilenirken yeni arkadaşlar ediniyor ve yeni ölümsüz hayatını doya doya yaşıyor. Basit yüksek tempolu olmayan rahatlatıcı bir şeyler arayan insanlar için birebir bir seriç

MyAnimelist Puanı: 6.93/10

4- My Next Life As A Villainess

Bu seri ilk çıktığında çoğu kişi klasik sıkıcı isekai serilerinden biri olduğunu düşündü ancak My Next Life As A Villainess klasik ve sıkıcı olmak dışında her şey. Başından yaralandıktan sonra Katarina'nın geçmiş hayatı gün yüzüne çıkıyor ve bu geçmiş deneyimlerini kendini ölümden kurtarmak için kullanıyor bu da kaderinin yönünü tamamıyla değiştiriyor

Sempatik karakterleri ve bir çok tatlı anıyla bu seri yeni çıkanlar arasında en iyilerden biri oldu ve kötü kadın karakter trendini anime dünyasında başlattı

MyAnimelist Puanı: 7.47/10

3- Mushoku Tensei: Jobless Reincarnation

Isekai türünün en yenilerinden olan bu anime henüz kısa süredir ortalıkta olsa da bu türdeki en iyilerden biri olmayı başardı piyasadaki en eşsiz serilerden olmasa da fanları dramatik hikayesi ve akılda kalıcı karakterleriyle kendine bağlamayı başardı

Serimiz Rudeus Greyrat isimli geçmiş yaşamında acı verici bir şekilde can vermiş ve büyünün mümkün olduğu bir dünyada yeniden doğan bir karakteri ele alıyor karakterimiz olabildiğince güç toplayıp hayatını doruklarına kadar yaşamayı ve anlamlı bir hayat yaşamayı kendine hedef belirliyor

MyAnimelist Puanı: 8.38/10

2- KonoSuba: God's Blessing On This Wonderful World!

İlk bakışta ortalama olan sıradan animelerden gibi gözüken bu anime bu sıradanlığı aşırı sempatik karakterleri ve bol bol kahkaha attıran komedisiyle telafi ediyor

KonoSuba Kazuma Satou isimli bir karakterin hikayesini ele alıyor Kazuma Sataou acınası işi gücü olmayan sorumluluktan yoksun bir hayat yaşıyor ta ki kendini fantastik bir dünyada Şeytan Kral'ı öldürmekle görevlendirildiği bir fantastik dünyada bulana kadar.

MyAnimelist Puanı: 8.26/10

1- That Time I Got Reincarnated As A Slime

İsmi oldukça saçma olan bu seriyi ilk bakışta yargılamak oldukça kolay ancak bu seri piyasadaki en iyi isekai'lerden biri. 

Serimiz Rimuru Tempest isimli önceki yaşamında sıradan bir kişi olup sıradan bir hayat yaşayan bir slime iblisini konu alıyor yeni hayatına bir slime olarak devam eden karakterimiz bu güçlerini modern dünyayı kopyalayan bir toplum yaratmak için kullanmak istiyor. Sempatik ana karakteri ve iyi düşünülmüş dünyasıyla bu türün tartışmasız en iyilerinden.

MyAnimelist Puanı: 8.14/10

Sonuç olarak Ascendance of a Bookworm, Mushoku Tensei ve My Next Life as a Villainess gibi yapımlar, izleyicilere eğlenceli ve orijinal hikayeler sunan bu türün en iyi örnekleri arasındadır. İsekai anime severler, bu yazıda yer alan serilere göz atarak yeni ve benzersiz dünyalara adım atabilirler.