Mitoloji sevenler buraya! "Türk Mitoloji ve Destanlarında Tanrılar" çıktı!
SATIN AL
Bilgi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Bilgi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

İrade terbiyesi nedir? İrade nasıl güçlendirilir?

Hiç yorum yok

18 Şubat 2024

"Doğruyu biliyorum ama yanlışı yapıyorum!" Bu çelişkili cümle, belki de hepimizin zaman zaman dile getirdiği bir yakarıştır. Peki, irademiz neden bu kadar zayıf? Spinoza, Aristoteles ve Pascal gibi felsefi devlerin izinde iradeyi keşfederken, bu sorunun cevabını ve özgürlüğe uzanan yolu aralayacağız.

 

İrade, psikolojide bir eylemi gerçekleştirme yeteneği olarak tanımlanır. Bu, bilinçli bir seçim yapma ve o seçimi uygulama yeteneğini içerir. İrade, genellikle özgürlük ve özerklik ile ilişkilendirilir. Felsefede irade, yüzyıllardır tartışılan bir konudur. Determinizm ve indeterminizm gibi felsefi kavramlar, iradenin doğasını anlamamızı etkiler.


İrade Güçsüzlüğü Nedir?


Akrasia, doğru olduğuna inandığımız bir şeyi yapma yeteneğimizin eksikliği olarak tanımlanır. Bu durum, irademizin zayıflığından kaynaklanır. Akrasia, çeşitli faktörlerden kaynaklanabilir, örneğin:

  • Duygular: Güçlü duygular, rasyonel düşünmemizi ve doğru seçimler yapmamızı engelleyebilir.Yorgunluk: Yorgun olduğumuzda, irademizi kullanmak daha zordur.
  • Alışkanlıklar: Kötü alışkanlıklar, irademizi zayıflatabilir ve doğru seçimler yapmamızı zorlaştırabilir.


İrade Nasıl Güçlendirilir?


İradeyi güçlendirmenin birkaç yolu vardır. Bunlar:
  • Hedef Belirleme: Ulaşılabilir hedefler belirlemek ve bu hedeflere ulaşmak için plan yapmak, iradeyi güçlendirmeye yardımcı olabilir.
  • Alışkanlık Oluşturma: Sağlıklı ve disiplinli alışkanlıklar oluşturmak, iradeyi güçlendirmeye yardımcı olabilir.
  • Meditasyon: Meditasyon yapmak, dikkat ve konsantrasyonu geliştirmeye yardımcı olabilir, bu da iradeyi güçlendirmeye yardımcı olabilir.
  • Uyku: Yeterli ve kaliteli uyku almak, iradeyi güçlendirmeye yardımcı olabilir.


Sonuç olarak irade, zayıf ve güçlendirilebilen bir kas gibidir. İradeyi güçlendirmek için çaba göstererek, daha özgür ve özerk bir yaşam sürebiliriz.

Payoneer'da Bakiyeler Arasında Nasıl Para Aktarılır?

Hiç yorum yok

28 Mayıs 2023

Payoneer bakiyeleriniz arasında para transferi yapmanızı gerektiren birçok sebep bulunmaktadır. Örneğin, USD bakiyenizde paranız varken GBP bakiyesini kullanarak bir şey ödemek isteyebilirsiniz. Belki bir müşteri size EUR olarak ödeme yaptı, ancak bu parayı USD bakiyenizde bulundurarak çekmek isteyebilirsiniz.

Her ne nedenle olursa olsun, Payoneer üzerinde bakiyeler arasında transfer yapmak oldukça basittir. Ancak, döviz kurları değişebilir ve Payoneer çok küçük bir dönüşüm ücreti almaktadır.






Payoneer Web Sitesi Üzerinde Bakiyeler Arasında Nasıl Para Transferi Yapılır? 

  1. İşlem yapmaya başlamak için Payoneer'a gidip hesabınıza giriş yapmanız gerekmektedir. Hesabınız zaten iki faktörlü kimlik doğrulama ile korunmuyorsa, güvenliği sağlamak için Payoneer üzerinde 2FA'yı etkinleştirmeniz önemlidir.
  2. Ardından, sol taraftaki menüden "Withdraw & transfer"ı seçin ve sağ tarafta "Manage currencies"i tıklayın.
  3. Sağ taraftaki "From" açılır menüsünü genişletin ve aktarmak istediğiniz bakiyeye sahip olanı seçin. Soldaki "To" açılır menüsünü genişletin ve bu fonları göndermek istediğiniz bakiyeyi seçin. Aktarılacak miktarı "Amount" altında girin ve ardından "Get Rate"i tıklayın.
  4. Daha sonra, Payoneer'ın diğer bakiyeye ne kadar göndereceğini göreceksiniz. Ayrıca, döviz kuru ve kesilecek ücretleri göreceksiniz. Bilgileri gözden geçirdikten sonra "Submit"i tıklayın.
  5. Aktarılan fonların gönderdiğiniz diğer bakiyede görünmesi birkaç dakika sürebilir.

Payoneer Mobil Uygulaması Üzerinde Bakiyeler Arasında Nasıl Para Transferi Yapılır? 


  1. Payoneer üzerinden bir ödeme aldıktan sonra, mobil uygulama aracılığıyla da bakiyeler arasında transfer yapabilirsiniz. Android veya iOS cihazınızdaki Payoneer uygulamasına gidin ve hesabınıza giriş yapın. Alt menüde "Actions"ı seçin ve ardından açılan menüde "Manage currencies"i tıklayın.
  2. "From" açılır menüsünde, fonlara sahip olduğunuz bakiyeyi seçin ve "To" açılır menüsünde paranın girmesini istediğiniz bakiyeyi seçin. Göndermek istediğiniz miktarı "Amount" metin kutusuna girin ve ardından "Get Rate"i tıklayın.
  3. Transferin detaylarını, alınacak miktarı, döviz kuru ve ücreti gözden geçirin. Her şey uygunsa, "Submit"i tıklayın.
  4. Transfer edilen fonlar birkaç dakika sonra gönderdiğiniz bakiyede görünecektir.
Eğer Payoneer'da başka bir para birimine ihtiyacınız varsa, bunları uygun bakiyeye kolayca transfer edebilirsiniz. Payoneer size küçük bir dönüşüm ücreti alacak olsa da, en azından parayı istediğiniz yerde bulundurabilirsiniz. Eğer yeterli miktarda fonu diğer bakiyelere transfer ederseniz, hatta bunlar için ön ödemeli bir banka kartı bile talep edebilirsiniz.

İnsanlar neden Güney Kore'ye takıntılı?

Hiç yorum yok

05 Ekim 2022

Z kuşağının en büyük takıntılarından biri Güney Kore adındaki Kore Yarımadası'nın güney kısmında bulunan "küçük" ülkedir. İnsanlar neden bu ülkeye bu kadar takıntılı merak ediyorsanız aşağıdan bu sorunun cevabını öğrenebilirsiniz. 


K-Pop



BTS'i duydunuz mu? Küresel haber kaynaklarına göre 'dünyanın en büyük erkek grubu', Billboard 200'de ilk Koreli sanatçı ve bir Kore hesabı için Twitter'da en fazla takipçiye sahipler.

'Bangtan Boys' akılda kalıcı hip-hop ve cesur dans-pop melodileriyle K-Pop türünü özetliyor. Kore müziğine giriş yapmak istiyorsanız, çığır açan ikinci albümleri 'Wings'e göz atabilirsiniz. Ardından YouTube'da 'K-Pop' aratın ve tavşan deliğinden aşağı inin.

Seul



Seul gülünç derecede havalı. Her yerde fütüristik mimari, en son moda trendlerini sergileyen inanılmaz alışveriş merkezleri, karaoke barlar ve muhteşem bir antik kültüre sahip.



Bukchon Hanok Köyü'nde gezintiye çıkın, Gyeongbokgung Sarayı'na hayran kalın ve ardından doyasıya Kimchi'yi yiyin. Seul aynı zamanda dünyanın önde gelen akıllı şehirlerinden biridir, bu nedenle inanılmaz derecede yenilikçi ve moderndir. 

Moda


Son yıllarda, çağdaş moda ve güzellik Kore'de başladı. Büyük zaman gibi. Batı trendlerinden biraz ilham alan K-Beauty ve K-Fashion, hızla SK kültürünün benzersiz bir parçası haline geldi.



Seul Moda Haftası, gündelik sokak giyiminden sevimli kıyafetlere kadar çeşitli renk, desen ve silüetlere sahip şık Korelileri gözler önüne seriyor. Modern trendlerin bu yeni yorumları, dünyanın dört bir yanındaki insanların kıyafetlerine ilham veriyor.

Bu arada Güney Kore'nin güzellik dünyasında her şey temiz ve ışıltılı bir cilde sahip olmakla ilgili. Ünlü "10 adımlı cilt bakımı rutini" dünyayı etkisi altına aldı ve piyasadaki pek çok harika Kore cilt bakım ürünüyle K-Beauty'nin bu kadar uluslararası ilgi görmesi şaşırtıcı değil.


Dil



Korece konuşmak çok moda. İlk olarak, özellikle ülkenin gelişen ve teknolojik olarak gelişmiş ekonomisiyle birlikte, bunun gelecek için öğrenilmesi gereken bir dil olması da oldukça önemli.

İkincisi, Korece dünyada en çok konuşulan 17. dil olmasına rağmen, özgeçmişinizde bu dilin olması ekstra etkileyici görünecektir. Altyazısız izleyebileceğiniz Korece diziler de bunu daha önemli hale getiriyor.


Teknoloji



Kore bir teknoloji cennetidir. %82.7 internet erişimine sahip bu ülkede insanların %78,5'i akıllı telefon kullanıcısıdır. Dünyanın en hızlı internetine ve en iyi 4G hizmeti bulunur.

Bu teknoloji dalgası ile birlikte muazzam video oyun salonları ülkenin dört bir yanına dağılmış durumdadır. Bu yüzden StarcraftLeague of Legends'a gibi online oyunlarda da oldukça iyidirler. 

Özetle ister dizilerini izleyin, ister espor takımlarını takip edin; günümüzde yaşayan her insan Güney Kore ile bu kadar içli dışlıyken bu ülkeye takıntı yapmamanız oldukça zordur. 

Kaynak ve İngilizce Aslı — https://www.ef.edu/blog/language/world-obsessed-korea/

Güney Kore coğrafyası hakkında bilmeniz gerekenler

Hiç yorum yok

24 Ağustos 2022

Güney Kore , Doğu Asya'da bir ülke . Kore yarımadasının güney kısmını kaplar. Ülkenin kuzeyinde Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti ( Kuzey Kore ), doğusunda Doğu Denizi ( Japon Denizi ) , güneyinde Doğu Çin Denizi ve batısında Sarı Deniz bulunur. Güney Kore, yarımadanın yaklaşık yüzde 45'ini oluşturur. Başkenti Seul şehridir. 

Güney Kore, Kore Savaşı'nda (1950–53) savaşı sona erdiren 1953 ateşkesinin şartlarıyla kurulan 2.5 mil (4 km) genişliğinde bir askerden arındırılmış bölgede (DMZ), Kuzey Kore'nin karşısında yer alır. 

Yaklaşık 150 mil (240 km) boyunca uzanan DMZ, 1953 askeri ateşkes hattını oluşturur ve Kore yarımadasının batı kıyısındaki Han Nehri'nin ağzından 38° K enlemini (38. paralel) doğu kıyısında ise Kuzey Kore'nin Kosŏng kasabasının biraz güneyini kabaca takip eder. 


Coğrafya

Jeolojik olarak, Güney Kore, granit ve gnays gibi büyük oranda Prekambriyen kayalarından (yani yaklaşık 540 milyon yıldan daha eski) oluşur. Ülke, küçük vadiler ve dar kıyı ovaları ile büyük ölçüde dağlıktır. T'aebaek Dağları, doğu kıyı şeridi boyunca kabaca kuzey-güney yönünde ve kuzeye doğru Kuzey Kore'ye doğru uzanır ve ülkenin drenaj bölümünü oluşturur. Onlardan birkaç dağ silsilesi kuzeydoğu-güneybatı yönelimli dallara ayrılır. Bunların en önemlileri, yarımada boyunca uzun bir S şeklinde dalgalanan Sobaek Dağları'dır. Güney Kore'nin dağlarının hiçbiri çok yüksek değildir: T'aebaek Dağları kuzeydoğudaki Sŏrak Dağı'nda 5,604 fit (1.708 metre) yüksekliğe ulaşır ve Sobaek Dağları Chiri Dağı'nda 6,283 fit (1.915 metre) yüksekliğe ulaşır. Güney Kore'nin en yüksek zirvesi olan Cheju Adası'ndaki sönmüş yanardağ Halla Dağı, deniz seviyesinden 6,398 fit (1,950 metre) yüksekliktedir.

Seoraksan, Güney Kore'nin doğusunda, Gangwon Eyaletindeki Taebaek sıradağlarının en yüksek dağıdır.

Güney Kore'nin iki volkanik adası vardır: Yarımadanın güney ucundaki Cheju (Jeju) ve Doğu Denizi'ndeki anakaranın yaklaşık 140 km doğusundaki Ullŭng ve Kangwŏn eyaletinde küçük ölçekli bir lav platosu. Buna ek olarak, Güney Kore, Ullŭng Adası'nın yaklaşık 85 mil (85 km) güneydoğusunda, Liancourt Kayalıkları, Tok (Dok) Adaları (Kore) ve Take Adaları (Japonca) olarak bilinen bir grup kayalık adacık üzerinde hak iddia ediyor ve bu adaları işgal ediyor; bu adacıklar da Japonya tarafından talep edilmiştir.

Ülkenin ana nehirlerinin alt kısımlarında oldukça geniş ovalar vardır. Doğu kıyı şeridi nispeten düzdür, oysa batı ve güneyde birçok ada ile son derece karmaşık ria (yani dere girintili) kıyı şeritleri vardır. Sığ Sarı Deniz ve karmaşık Kore kıyı şeridi, dünyadaki en belirgin gelgit değişimlerinden birini üretir - Seul'ün giriş limanı olan Inch'ŏn'de (Incheon) maksimum yaklaşık 30 fit (9 metre).


Nehirler ve Akarsular

Güney Kore'nin üç ana nehri olan Han, Kŭm ve Naktong'un hepsinin kaynakları T'aebaek Dağları'ndadır ve ova ovalarına girmeden önce sıralar arasında akarlar. Neredeyse ülkenin tüm nehirleri batıya veya güneye doğru ya Sarı Deniz'e ya da Doğu Çin Denizi'ne akar; sadece birkaç kısa, hızlı nehir T'aebaek Dağları'ndan doğuya doğru akar. Güney Kore'nin en uzunu olan Naktong Nehri, Kore Boğazı'na 325 mil (523 km) boyunca güneye doğru akar. Akarsu akışı oldukça değişkendir, yağışlı yaz aylarında en yüksek ve nispeten kuru kış aylarında önemli ölçüde daha azdır.


Toprak

Güney Kore topraklarının çoğu granit ve gnaystan türemiştir. Kumlu ve kahverengi renkli topraklar yaygındır ve bunlar genellikle iyi yıkanır ve az humus içeriğine sahiptir. Uzun kış mevsiminin soğuğundan kaynaklanan podzolik topraklar (kül grisi orman toprakları) yaylalarda bulunur.


İklim

Kore yarımadasının iklimi üzerindeki en büyük etki, ana Asya kara kütlesine yakınlığıdır. Bu, bir karasal iklimin belirgin yaz-kış sıcaklık uçlarını üretirken, aynı zamanda yağış modellerini etkileyen kuzeydoğu Asya musonlarını (mevsimsel rüzgarlar) oluşturur. Yıllık sıcaklık aralığı, yarımadanın kuzey ve iç bölgelerinde, güney ve kıyı boyunca olduğundan daha fazladır ve bu, ikinci bölgelerdeki kıtasal etkilerdeki nispi düşüşü yansıtır.

Güney Kore'nin iklimi, soğuk, nispeten kuru bir kış ve sıcak, nemli bir yaz ile karakterizedir. Kışın en soğuk ortalama aylık sıcaklıklar, güney kıyıları hariç, donma noktasının altına düşer. Seul'deki ortalama Ocak sıcaklığı, 20s °F (yaklaşık -5 °C) düşük iken, güneydoğu kıyısındaki Pusan'da (Busan) buna karşılık gelen ortalama, 30s °F'nin (yaklaşık 2 °C) ortasındadır. . Buna karşılık, yaz sıcaklıkları ülke genelinde nispeten eşittir, Ağustos ayı (en sıcak ay) için ortalama aylık sıcaklık 70'lerin (yaklaşık 25 °C) yüksek seviyelerindedir.


Yıllık yağış, anakarada yaklaşık 35 ila 60 inç (900 ila 1.500 mm) arasında değişir. Doğu kıyısındaki Taegu en kurak, güney kıyısı ise en yağışlı bölgedir; güney Cheju Adası, yılda 70 inçten (1.800 mm) fazla alır. Haziran-Ağustos aylarında, yaz musonu sırasında yıllık yağışın beşte üçü alınır, yıllık dağılım aşırı güneyde daha da fazladır. Ara sıra, yaz sonu tayfunları (tropik siklonlar) güney kıyılarında şiddetli sağanak ve fırtınalara neden olur. Kışın yağış, esas olarak kar şeklinde düşer ve en ağır miktarlar T'aebaek Dağları'nda meydana gelir. Donsuz mevsim, kuzey yaylalarında 170 gün ile Cheju Adası'nda 240 günden fazla arasında değişmektedir.


Bitki ve hayvan yaşamı

Uzun, sıcak ve nemli yaz, geniş ve çeşitli bitki örtüsünün gelişimi için elverişlidir. Yaklaşık 4.500 bitki türü bilinmektedir. Ormanlar bir zamanlar toplam arazi alanının yaklaşık üçte ikisini kaplıyordu, ancak uzun, soğuk kış aylarında yakıt ihtiyaçları ve ülkenin yüksek nüfus yoğunluğu nedeniyle orijinal orman neredeyse yok oldu. Güney sahili boyunca dar subtropikal kuşakta ve Cheju Adası'ndaki yaprak dökmeyen geniş yapraklı ormanlar dışında, çoğu bölgede yaprak döken geniş yapraklı ve iğne yapraklı ağaçlar bulunur. Tipik yaprak dökmeyen geniş yapraklı türler arasında kamelyalar ve kafur ağaçları bulunurken, yaprak döken ormanlar meşe, akçaağaç, kızılağaç, zelkova ve huş ağacı içerir. Çam türleri ülkede en çok temsil edilen türlerdir; diğer kozalaklı ağaçlar arasında ladinler, karaçamlar ve porsuklar bulunur. Yerli türler arasında Abeliophyllum distichum (beyaz hor çiçeği veya Kore abelia), zeytin ailesinin bir çalısı ve Kore köknarı (Abies koreana) bulunur.


Kaynak: https://britannica.com/place/South-Korea/


Güney Kore'deki etnik gruplar hakkında bilmeniz gerekenler

Hiç yorum yok

Kore halkının başlangıçta Orta Asya halkı, Sibirya'nın Baykal Gölü bölgesi, Moğolistan ve Sarı Deniz'in kıyı bölgeleri ile bağlantıları olabileceğine uzun zamandır inanılıyordu. Kongju yakınlarındaki Sokch'ang'da bulunan Paleolitik tipteki aletler ve diğer eserler, Baykal Gölü ve Moğol bölgelerindekilere oldukça benzer. 2017'de Uzak Doğu Rusya'daki Primorye Krayı'nda bulunan kemiklerin genetik analizi, Korelilerin o bölgede en az 7.700 yıldır yaşayan bir nüfusla akraba olduğunu ortaya koydu. Bu Neolitik insanların genleri, modern Korelilerin genetik yapısını üretmek için Güneydoğu Asya'dan gelen yerli tarımcıların genleriyle birlikte ifade edildi.


Güney Kore'nin nüfusu oldukça homojendir; neredeyse tüm nüfus etnik olarak Koreli ve etnik Çinli daimi ikamet eden küçük bir azınlık var. Özellikle büyük kentsel alanlarda yabancıların sayısı artıyor; Japonya, Amerika Birleşik Devletleri (ordu üyeleri dahil) ve Çin'den insanlar, hala yalnızca küçük bir kesim oluştursalar da, en büyük yabancı nüfusu oluşturuyor. Birçok yabancı uyruklu ticarette veya diplomatik birliklerde çalışıyor ve Çin ve Güneydoğu Asya'dan on binlerce işçi geliyor.


Kaynak: https://www.britannica.com/place/South-Korea/


Karabiberin sağlığa faydaları nelerdir?

Hiç yorum yok

15 Aralık 2021

Alkaloid bileşene sahip olan karabiber, antienflamatuar (iltahap önleyici) etkileri ve potansiyel olarak kanser önleyen özellikleri dahil olmak üzere birçok faydaya sahiptir. 
İnsanlar, binlerce yıldır geleneksel tıpta biber kullandılar. Özellikle kulak, burun ve boğaz bozukluklarını tedavi etmek için Hindistan, Nepal ve Sri Lanka'da kullanılan Ayurveda tıbbında sıklıkla kullanılmaktadır. 

Ancak çok fazla karabiber tüketmek mide ve bağırsağınızda yan etkilere sebep olabilir. Bu nedenle çok fazla kullanmamaya dikkat edilmesi gerekir.


Besin değeri


Aşağıdaki tablo, bir çay kaşığı öğütülmüş karabiberdeki  (2.3 gram) besin değeri miktarını göstermektedir.

Besin

Değer

Kalorilerdeki enerji

5.77

Protein, gram (g)

0,239

Karbonhidratlar (g)

1.47

lif (g)

0.582

Şekerler (g)

0.015

Kalsiyum (mg)

10.2

Demir (mg)

0.223

Magnezyum (mg)

3.93

Fosfor (mg)

3.63

Potasyum (mg)

30.6

Sodyum (mg)

0.46

çinko (mg)

0.027

Manganez (mg)

0,294

Selenyum (mcg)

0.113

Florür (mcg)

0.787

Niasin (mg)

0.026

Folat (mcg)

0.391

Betain (mg)

0,205

Beta karoten (mcg)

7.13

Lutein + zeaksantin (mcg)

10.4

E vitamini (mg)

0.024

K vitamini (mcg)

3.77

A Vitamini (mcg retinol aktivite eşdeğerleri)

12.6


Günümüzde herhangi bir cinsiyet veya yaş grubundan bir kişinin ne kadar karabiber tüketmesi gerektiğine dair herhangi bir diyet yönergesi bulunmamaktadır. Bununla birlikte eğer şeker, sodyum ve doymuş yağ alımını azaltmaya çalışıyorsanız, yemeğinize baharat ekleyerek yemeğe lezzet katmaya yardımcı olduğu belirtilmektedir.


Karabiberin sağlığa yararları


Karabiberin vücut ve beyin için çeşitli potansiyel sağlık yararları vardır.


Yüksek antioksidan

Karabiberdeki bitki bileşiği olan piperine, güçlü antioksidan özelliklere sahiptir.

Vücut, hem doğal olarak hem de çevresel streslere tepki olarak hücrelere zarar verebilecek kararsız moleküller oluşturur. Bu durum inflamatuar hastalıklar, kalp hastalığı ve bazı kanserler dahil olmak üzere ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.

Araştırmalar, antioksidan açısından yüksek diyetlerin serbest radikal hasarını azaltabileceğini göstermiştir. Örneğin, hem test tüpü hem de kemirgenler üzerinde yapılan bir incelemede, karabiber ve piperin takviyelerinin serbest radikal hasarının ve ateroskleroz, diyabet ve kanser gibi ilgili hastalıkların ilerlemesini önleyebileceğini veya yavaşlatabileceğini gözlemlemiştir.

Anti-inflamatuar faydalar

Karabiber ve piperinin iltihap önleyici faydaları hakkında kapsamlı bir insan araştırması bulunmamakla birlikte, birkaç kemirgen çalışması, piperinin iltihabı hafifletmeye yardımcı olabileceğini düşündürmektedir.

Örneğin, piperinin bir anti-kanser ilacı olan doksorubisin ile ilişkili kalp hasarını baskılayıp baskılayamayacağını öğrenmeyi amaçlayan bir çalışma sırasında, araştırmacılar, piperine enjekte edilen laboratuvar farelerinde inflamasyonun azaldığını buldular.

Başka bir kemirgen çalışması, piperinin anti-inflamatuar özelliklerinin, iskemi-reperfüzyon ile ilişkili böbrek dokusu hasarını korumaya yardımcı olabileceğini düşündürmektedir. İskemi-reperfüzyon, vücudun bir kısmı yeterli oksijen almadığında meydana gelen doku hasarını ifade eder.

Araştırmacılar ayrıca, belirli piperin takviyelerinin, metabolik sendromlu kişilerin yaşadığı kronik iltihabı azaltmaya yardımcı olabileceğini bulmuşlardır, ancak daha araştırma gereklidir.

Antibakteriyel özellikler

Araştırmalar Piperine'nin antibakteriyel potansiyeli olduğunu da gösteriyor.

Örneğin, Staphylococcus aureus gibi gram pozitif bakterilere karşı karabiberin antibakteriyel özelliklerini içeren çalışmalardan sonra, araştırmacılar baharatın hem bulaşıcı hastalıklara hem de gıda kaynaklı patojenlere karşı gelecekteki tedaviler için güçlü bir bileşen olabileceği sonucuna vardı.

Daha büyük ölçekli bir inceleme ise piperinin antibakteriyel özellikleri de dahil olmak üzere birçok farmakolojik özelliğini içeren laboratuvar ve insan çalışması gözlemledi.

Benzer şekilde, bir test tüpü çalışması, Endonezya uzun biberinin bir bileşeni olan piperin ve piperlonguminin çoklu ilaca dirençli patojenlerle savaşmaya yardımcı olabileceğini buldu. Çalışmanın yazarları, her iki bileşiğin de yeni antibakteriyel ilaçlar için biyoaktif bileşikler olarak yardımcı olabileceği sonucuna vardı. Ancak, her iki incelemeden de yazarlar daha fazla araştırmanın gerekli olduğunu öne sürdüler.

Kanserle mücadele özellikleri

Bugüne kadar insanlar üzerinde yapılmış bir deney olmamasına rağmen, birkaç laboratuvar çalışması karabiberdeki piperinin kanserle mücadele özelliklerine sahip olabileceğini düşündürmektedir.

Örneğin, baharatların ve kanser tedavilerinin kapsamlı bir incelemesi, çalışmaların piperin meme, prostat ve kolon kanserinde kanser hücresi replikasyonunu baskıladığını bulduğunu belirtiyor.

Benzer şekilde, piperinin bir tür kemik kanseri olan osteosarkom tedavisinde terapötik ajan olarak umut vaat ettiği belirtilmiştir. Ancak, bu etkiyi tam olarak anlamak için daha fazla bilim insanının çalışma yapması gerekiyor.

“İyi kolesterolü” artırmak (HDL kolesterol)

Araştırmacılar, karabiber içeren veya içermeyen bir diyeti domuz yavruları üzerinde test etti ve bu domuzlar üzerindeki değişiklikleri kaydetti.

Karabiber takviyesi almış diyet tüketen domuz yavrularının, diğer domuz yavrularına kıyasla insanların “iyi kolesterol” dediği yüksek yoğunluklu lipoproteinde önemli bir artış yaşadığını buldular.

Araştırmacılar, bu sonuçların, insanlar üzerindeki potansiyel yararlı etkileri araştırmak için daha fazla çalışmayı garanti edebileceğine inanıyor.

Kan şekeri kontrolüne yardımcı olmak

2013'de insanlar üzerinde yapılan küçük çaplı bir araştırmada, piperin de dahil olmak üzere çeşitli biyoaktif gıda bileşenleri içeren bir takviyenin insülin duyarlılığında iyileşme sağladığını gözlemledi. Bu durum takviye sonrası insülin hormonunun glikoz alımını daha iyi düzenleyebildiği anlamına gelmektedir.

Bununla birlikte, takviye birden fazla gıda bileşeni içerdiğinden, tek başına piperinin aynı sonuçları üretip üretmeyeceği net değildir.

Besin emilimi ve bağırsak sağlığı

2013'te yapılan araştırmalar, karabiberin besin emilimini artırmaya yardımcı olabileceğini ve prebiyotik benzeri davranış sergileyerek bağırsak mikrobiyotasını düzenlemeye ve gastrointestinal sağlığı iyileştirmeye yardımcı olabileceğini öne sürmüştür.

Beyin fonksiyonunu artırmak

Birkaç hayvan çalışması, piperinin, özellikle Alzheimer hastalığı gibi dejeneratif beyin rahatsızlıklarıyla ilişkili semptomlar için beyin fonksiyonunu iyileştirebileceğini göstermiştir.

Örneğin, araştırmacılar, piperinin Alzheimer'lı sıçanlarda hafızayı iyileştirmeye yardımcı olmasının yanı sıra amiloid plaklarının oluşumunu azalttığını bulmuşlardır. Bunlar, beynin hafıza ve bilişsel işlevle bağlantılı alanlarında gelişen zarar verici protein parçalarıdır.

İnsanlar üzerinde yapılan bir araştırma, Alzheimer ile piperin seviyeleri arasında bir ilişki bulmuştur. Ancak araştırmacılar ikisi arasında bir ilişki kurmak için bir neden bulamadılar ve daha fazla araştırmanın gerekli olduğunu belirttiler.


Riskler ve yan etkiler


Karabiberin önemli sağlık risklerine ve yan etkilere neden olduğunu gösteren çok fazla bilimsel kanıt yoktur.

Çok fazla karabiber tüketmek sindirim sorunlarına neden olabilir, ancak bu çoğu bitki ve baharat için geçerlidir. Ayrıca çok miktarda karabiber yemek ağızda ve boğazda yanma hissine neden olabilir.

Bununla birlikte, bazı araştırmalar karabiberin veya daha spesifik olarak piperine'nin belirli durumlarda potansiyel olarak olumsuz etkilere yol açabileceğini öne sürüyor.

Örneğin, kemirgenleri ve insanları içeren çalışmalar, piperinin antihistaminikler gibi bazı ilaçların emilimini artırabileceğini göstermiştir. Bu, zayıf emilen ilaçlar için yardımcı olabilir, ancak diğer ilaçların aşırı yüksek emilimine neden olabilir.

Bu nedenle, karabiber alımını artırmadan veya piperin takviyesi almadan önce olası ilaç etkileşimleri hakkında bir sağlık uzmanına danışmak gerekir.


Sonuç


Binlerce yıl boyunca geleneksel tıp sistemleri karabiber ve piperin kullanmaktadır.

Karabiberin sağlık ve zihinsel faliyetler üzerindeki faydalarına yönelik yapılan araştırmaların çoğu ön hazırlık niteliğinde ve insanlardan daha fazla hayvan araştırmaları içeriyor olsa da, umut vericidir.

Biber, diğer sağlık yararlarının yanı sıra anti-inflamatuar ve antimikrobiyal etkiler sağlayan bir antioksidandır. Ayrıca beyin fonksiyonunu artırabilir ve iyi kolesterol seviyelerini artırabilir.

Sağlıklı günler.


İngilizce aslı – Kaynak: https://www.medicalnewstoday.com/articles/black-pepper-benefits


Kediler neden yüksek yerleri severler?

Hiç yorum yok

01 Aralık 2021

Kedinize çok güzel bir yatak alsanız bile bir süre sonra yüksek yerleri tercih ettiğini çoğu kedisever insan fark etmiştir. Böyle bir durumda şaşırmayın çünkü çoğu kedi yüksek yerlerde bulunmayı ve uyumayı sever. Bu yazımızda bu durumun sebeplerini anlatacağız. 

1. Başka bir kedi veya herhangi bir düşmanı daha kolay fark eder



Yüksekte olmak, kedinin etrafındaki alanı değerlendirmesi açısından daha uygundur. Görüş alanında bir düşman (başka bir kedi veya hatta bir kişi) göründüğünde;
  • kaçmak,
  • fark edilmeden gizlemek,
  • gelen şeyin onun için ne kadar tehlikeli olduğunu değerlendirmek;
  • saldırıya hazırlanmak gibi çeşitli eylem planları hazırlarlar.

2. Kendini beklenmedik bir saldırıdan korur



Kediler, pencereye veya duvara yakın yerlerde yatmakdan daha çok hoşlanırlar. Çünkü böyle bir durumda başka bir kedinin beklenmedik bir şekilde sinsice yaklaşıp saldırması daha zor olacaktır. Kedinin yattığı yer açık bir alana yerleştirilmişse, kedi her zaman daha yüksek bir yeri kendi alanı olarak seçecektir.


3. Hiyerarşideki yerini gösterir



Bir evde aynı anda birkaç kedi yaşıyorsa, herkesin hiyerarşide en önemli olduğunu düşündüğü kedi her zaman kendisi için en yüksek yeri seçecektir. Bu şekilde diğer kediler arasındaki konumu göstermiş olur. Özellikle kardeş kediler arasında gerginlikler varsa kedinin konumunu gösterme isteği daha fazla olacaktır. 

4. Kendini ulaşılamaz hisseder



Bu durum en çok kedilerin ve köpeklerin aynı evde yaşadığı veya küçük çocukların olduğu ailelerde olur. Daha yükseğe tırmanan kedi, kendisini istenmeyen dokunuşlardan ve etkilerden korur. Orada yalnız kalabilir ve rahatlayabilir. Yüksek olduğunda köpeğin kediye ulaşması zor olacaktır. Kedi yüksek yatağına çıktığında kimseyle temas kurmak istemez ve böyle anlarda onu rahatsız etmemek daha iyidir.

Evde çok sayıda kedi olduğunda ve tamamen arkadaş canlısı olmadıklarında, daha güçlü kediler tarafından bastırılan kediler bir tepede yemek yemeyi tercih ederler. Çünkü yüksek bir yerde çok daha sakin olurlar ve kimsenin yiyeceklerini elinden alamayacağını düşünür. 


5. Kedi bir avcı gibi hissediyor



Bir evcil kedinin yatağı için en iyi yer bir pencere pervazı veya pencereye yakın herhangi bir yerdir. Böylece hayvan, pencerenin dışında bol miktarda bulunan avını gözlemleyebilir. Bu durumda avın, kedi için ulaşılmaz olmasının bir önemi yoktur. Gözlem sırasında tüm duyulara sahiptir ve tüm bunlara "kedi televizyonu" denir. Odada bir pencere açıldığında, bu, kedinin avlanmasını sağlar. Bu yüzden yüksek bir yerden izlemesi görüş alanının artmasını sağlar ve avları daha kolay görebilir.



6. Kediler zıplamayı severler



Yüksek yerler kedinin enerjisini bir yere yönlendirmesini ve aktif olmasını sağlar. Kediler zıplamaktan, daha yükseğe tırmanmaktan ve oynamaktan mutlu olurlar.

7. Kediler kokusunun olduğu yerleri severler



Kediler sürekli olarak evdeki herhangi bir mobilyaya oturur ve uyurlar. Ancak bir kedi ağacı veya yatağı, yalnızca kediler için ayrılmış bir yerdir. Dairede yaşayan tüm insan ve hayvanların üzerinde oturduğu veya yattığı mobilyalar çok farklı karışık kokulara sahiptir. Ama sadece kediler için tasarlanmış yerlerde  sadece onların kokusu vardır. 

Bir kedi için koku, özellikle kişisel rahatlığı ve kişisel alanın sınırlarını belirlediği için büyük bir rol oynar. Bir kedi, yalnızca kokusunun olduğu bir alanda olduğunda, çok daha kendinden emin ve sakin hisseder. Böyle bir durumda kişisel alanını ihlal etmemek için bölgesine dokunmamak çok daha iyidir. 

8. Yüksek yerler daha sıcaktır



Yattıkları yer ne kadar rahat olursa olsun, zeminde olan bir yatak kedi çok sıcak olmayacaktır. Sıcak hava yükseldiği içim yüksek bir yerde dinlenmeyi daha çok severler. Bir kedinin evinizde rahatça yaşayabilmesi için tüm tercihlerini ve isteklerini dikkate almanız gerekir.


Kaynak: https://pulse.mail.ru/article/pochemu-koshki-tak-lyubyat-vysotu-8503202504071443652-8243341415145320549 (Çeviri)

Patates nasıl güvenli bir şekilde saklanır?

Hiç yorum yok

16 Kasım 2021

Patates, toprak yüzeyinin altında büyüyen nişastalı yumrulardır. Bu sebzeler bazı önemli vitamin ve mineraller bakımından oldukça zengindir.

ABD Tarım Bakanlığı'na göre, yarım fincan çiğ doğranmış patates 42,8 miligram (mg) fosfor, 319 mg potasyum ve 14,8 mg C vitamini içerir.

Diğer sebzelerde olduğu gibi, patatesler de bozulmaya başlamadan önce yalnızca belirli bir süre dayanır. Patatesler yanlış saklandıktan sonra tüketilirse, sağlık riskleri oluşturabilir. Ancak doğru şekilde saklanması durumunda uzun süre bozulmadan dayanabilirler.


Patatesin raf ömrü ne kadardır?



Patateslerin raf ömrü, insanların onları muhafaza ettikleri sıcaklık veya patatesleri önceden pişirip pişirmedikleri gibi çeşitli faktörlere bağlı olarak değişebilir.

Ortalama olarak çiğ patates, kişinin onu depoladığı sıcaklığa bağlı olarak birkaç haftadan birkaç aya kadar dayanabilir.

Buzdolabında pişmiş patates birkaç gün dayanır. Dondurucuda ise bir yıla kadar dayanabilir.

Aşağıdaki tablo, patateslerin çiğ olup olmadıklarına ve birinin onları depoladığı sıcaklığa bağlı olarak raf ömrünün daha ayrıntılı bir dökümünü sunmaktadır.

Hazırlama ve saklama sıcaklığı

Raf ömrü

Ham, yaklaşık olarak 10°C'de saklanırsa

2-3 ay

Ham, oda sıcaklığında saklanırsa

1-2 hafta

Pişmiş ve soğutulmuşsa

3-4 gün

Pişmiş ve dondurulmuşsa

10-12 ay

Olduğu gibi ve pişmemişse

Yıllar


Pişirme tekniği, pişmiş patatesin raf ömründe herhangi bir fark yaratmaz.

Patates içeren bir öğün, daha kısa raf ömrüne sahip bileşenler içeriyorsa, patatesin kendisi kadar uzun süre dayanamaz.


Patatesin bozulma belirtileri nedir?

Patatesin tüketime uygun olup olmadığını anlamanın birkaç yolu vardır.

Çiğ, bütün bir patates oldukça sert olmalıdır. Patates yumuşamaya başlamış ve lapa gibiyse atılması gerekir.

Çiğ patateslerde bazı kusurların olması normal olsa da, lekelere eşlik eden kötü koku da patatesin yenilmemesi gerektiğini gösterir. Ayrıca küflü patatesleri yemek de güvenli değildir.

Sert, kokusuz ve lekesiz olsa bile çiğ patates tüketime uygun olmayabilir:

Örneğin, uzun süre tüketilmemiş ve filizlenmeye başlamış bir patatesi yememek en iyisidir. Yeni filizlenmiş bir patates filizleri çıkarıldıktan sonra hala tüketilebilir.

Görünür küfler oluştuğunda veya kötü bir kokuya sahip olduklarında pişmiş patatesleri yemek güvenli değildir.


Sağlık riskleri


Patatesle ilişkili iki ana sağlık riski vardır. Birincisi, çürük patates yemekten kaynaklanan gıda zehirlenmesidir. İkincisi, patates filizlerinin insanlar için toksik olmasıdır.

Gıda zehirlenmesi, birisine gıda kaynaklı virüsler, bakteriler, parazitler veya mantarlar bulaştığında gerçekleşir.

Gıda zehirlenmesinin belirtileri enfeksiyonuna göre değişsede gıda zehirlenmesinin yaygın belirtileri aşağıdaki gibidir:

  • mide bulantısı
  • kusma
  • öğürme
  • ishal
  • karın ağrısı
  • dehidrasyon
  • ateş

İnsanlar patates bozulmamış olsa bile filizlerini yemeleri durumunda da rahatsız olabilirler.

Patates filizleri, toksik bir kimyasal olan yüksek konsantrasyonlarda solanin içerir. Aynısı, uzun süredir filizlenen patatesler için de geçerlidir.

Solanin zehirlenmesinin belirtileri, gıda zehirlenmesinin başlıca belirtileri ile benzerlik gösterir:

  • kusma
  • ishal
  • karın ağrısı
  • baş ağrısı
  • ateş
  • yavaş nabız veya nefes alma

Bu semptomları olan herkes bir doktora başvurmalıdır.


Patates saklamanın ipuçları


Hatırlanması gereken kilit nokta, çiğ ve pişmiş patateslerin farklı şekilde saklanması gerektiğidir.

Çiğ patatesleri saklamanın en iyi yolu, onları serin, karanlık ve nispeten kuru bir ortama koymaktır. Bunu yapmak, onları mümkün olduğunca uzun süre filizlenmekten alıkoyacak ve küf gelişimini yavaşlatacaktır.

Çiğ patatesleri buzdolabında veya derin dondurucuda saklamamak gerekir. Bu, patateslerin kahverengileşmesine, yumuşamasına ve şeker içeriğinin artmasına neden olabilir.

Patates eğer pişirilmişse buzdolabında birkaç gün güvenle saklanabilir. Buna ek olarak pişmiş patatesler birkaç ay boyunca dondurucuda da saklanabilir. Fakat bazı pişmiş patates ürünleri dondurulması durumunda kalitelerinde azalma olur.


Sonuç


Dünyanın her yerinde insanlar patatesleri besleyici ve çok yönlü bir temel gıda olarak yerler. Fakat patates tüketiminin saklama koşullarının yanlış olması durumunda bazı riskleri vardır.

Bireyler patatesleri saklarken ve yerken daha dikkatli olarak bu riskleri önleyebilirler.


İngilizce aslı – Kaynak: https://www.medicalnewstoday.com/articles/how-long-do-potatoes-last


Köpekler kuyruklarını neden sallar?

Hiç yorum yok

20 Ekim 2021

Bir köpeğin kuyruğu, diğer hayvanlar gibi, omurganın anatomik bir devamıdır. Bu, kendi damarları, sinir uçları ve kasları olan vücudun çok önemli bir parçasıdır ve birçok işlevi yerine getirir.

Kuyruğun birçok görevi vardır. Birincisi, hareket sırasında dayanıklılık sağlamaktır. Ayrıca kuyruğu sayesinde hızlı ve keskin dönüşler yapabilir. Ancak kuyruğun bir başka önemli işlevi daha vardır - bir köpek ve bir kişi arasındaki iletişimi kuyruk sağlar. Kuyruğun konumu ve hareketleri, köpeğin o anda nasıl hissettiği hakkında çok şey söyleyebilir. Örneğin, ruh hali ve ne yapmayı planladığı gibi birçok şeyi açıklar. Bu makaleyi okuduktan sonra, köpeğinizin kuyruğunu neden salladığını ve vücudun bu bölümünün farklı konumunun neyi gösterdiğini anlayacaksınız.


Köpekler kuyruk sallayarak ne anlatır?


Köpeğin beyninin yapısı, insan beyninin anatomisine belirli ölçüde benzerlik gösterir. Bu durum aynı duyguları yaşayabilecekleri anlamına gelir. Bir köpeğin hipotalamusunda, insan gibi oksitosin adı verilen bir hormon üretilir. Bilim adamları, bu hormonun etkisinin doğrudan sevgi ve hatta aşk duygularıyla ilgili olduğunu ifade ediyor. Yani köpekler de bu duyguları yaşayabilir.

İşte bu yüzden kuyruk sallamak da köpeğin takındığı bir tür yüz ifadesidir. Kuyruk hareketlerinin özellikleri ile köpeğin hislerini anlayabilir ve bu hislerin ne kadar güçlü olduğunu belirleyebilirsiniz. Başka bir deyişle, kuyruk yardımıyla hayvan duygularını ifade eder. Bilim adamları, hayvanların davranışlarını uzun süreli gözlemleyerek onların davranışlarını anlayabildiler. 

  1. Kuyruk yukarı kaldırılırsa, köpek kendinden emindir, mutludur ve etrafındaki herkese kimseden korkmadığını gösterir. 
  2. Kuyruk tüm vücutla aynı seviyedeyse, köpeğin duyguları nötrdür, ancak aynı zamanda olanlara olan dikkatini kaybetmez. 
  3. Pençelerin seviyesine indirilen kuyruk, agresif bir ruh hali ve gerginliği gösterir. 
  4. Köpeğin kuyruğu arka bacakların ortasında bulunursa veya mideye bastırılırsa, hayvan üzüntü içindedir. 

Bununla birlikte köpekler kuyruğunu sallarken, anal bezlerin salgılanmasından kaynaklanan kokusunu etrafa yayar. Bu bezler anüsün yakınında bulunur. Bu şekilde köpek kimliğini ortaya koyar. Bu sürecin birkaç amacı vardır. 
  1. Bir köpek bu şekilde akrabalarını savaşmaya çağırırken aynı zamanda üstünlüğünü de gösterir. Aynı şekilde, bir köpek bir dişiyi çekebilir. Kuyruğunu vücut çizgisinin üzerinde tutar ve onunla geniş genlikli hareketler yapar. 
  2. Köpek korkarsa ve diğer köpeklerin saldırganlığına maruz kalmak istemezse, tam tersine, koklamayı durdurmak için kuyruğunu arka ayakları arasında sıkıca sıkar.

Kısa kuyruklu köpekler ne gibi zorluklarla karşılaşır? 


Doğası gereği kısa kuyruğu olan ve belirli sebeplerden dolayı kuyruğunu kaybeden köpeklerin diğer köpeklerle ve insanlarla iletişim kurması daha zor olur. Diğer köpeklerle her zaman ortak bir dil bulamazlar. Ancak doğru duruşu seçerek ve kuyruk köklerini sallayarak kendinilerini ifade ederler. 

Genç köpekler bu tür hareketleri her zaman anlamazlar. Hayvan bu köpekle iletişim kurmak istemeyebilir, deneyimsiz bir köpek ise bunu kendine göre yorumlayıp oynamaya başlayabilir. 


En İyi Türkçe Manga Uygulaması Tachiyomi Nasıl Kullanılır?

Hiç yorum yok

08 Eylül 2021

Günümüzde mangalar Japon kültürünü takip eden insanlar için günlük takip ettikleri içerikler haline geldi. Fakat bunu yapmak mobilde oldukça zahmetli bir hal almış durumda. Sevdiğiniz seriyi okumak için internet sitelerini kullanabilirsiniz, ancak belirli bir mangayı bulmak için çeşitli sitelerde gezinmek, yeni çıkan bölümleri takip etmek oldukça sıkıcı ve dürüst olmak gerekirse oldukça zahmetlidir. Tachiyomi ise burada devreye giriyor. Zahmetsiz ve hızlı bir şekilde manga okumak için 'Tachiyomi' uygulamasını kullanabilirsiniz.



Tachiyomi, mangaları ücretsiz olarak okuyabileceğiniz ve indirebileceğiniz bir uygulamadır. Bununla birlikte, MyAnimeList, AniList, Kitsu, Shikimori ve Bangumi gibi sitelerle ilgili güncel bölümleri takip etmeye yardımcı olur.

Bu makalede, Tachiyomi'nin nasıl kullanılacağına ilişkin çeşitli adımların yanı sıra diğer gelişmiş özellikler ve güvenlik endişelerini ayrıntılı olarak tartışacağız.

Tachiyomi nasıl kullanılır?


Tachiyomi, GitHub tarafından barındırılan açık kaynaklı bir platformdur ve herhangi bir geliştirici, gelişimine katkıda bulunabilir.

Tachiyomi'nin kendisi herhangi bir içeriği barındırmaz, bunun yerine, kullanıcıya zengin ve kesinlikle reklamsız bir deneyim sağlamak için uzantılar yardımıyla çeşitli kaynaklardan veri alır.
Burada, kurulumdan kullanıma hazır hale gelene kadar adım adım süreci tartışacağız.


1- Uygulamayı telefonunuza indirin

Tachiyomi, tachiyomi.org sitesinden indirilebilen bir APK dosyası olarak mevcuttur. Siteyi tarayıcıda açın ve indir düğmesine tıklayın.


2- Kurulumunu yapın

Yüklendikten sonra uygulamayı açın; kitaplık, göz atma ve çok daha fazlası gibi seçenekler içeren bir numara içeren boş bir ana sayfa görünecektir.


3- İstediğiniz uzantıları indirin

Gözat işlevine gidin ve uzantılara tıklayın. Mangakakalot, Mangahere ve MangaDex gibi İngilizce kaynakları indirebileceğiniz gibi Seri Manga, Manga-TR gibi çeşitli Türkçe uzantıları da temin edilebilirsiniz. Herhangi bir uzantıya tıklayın, indirme işlemi otomatik olarak başlayacaktır.


4- Kaynakları seçin

Yüklendikten sonra indirilen uzantılar Kaynak bölümünün altında görünecektir. Uzantıya tıklayabilirsiniz ve neredeyse anında, kaynaktan kapsamlı manga koleksiyonları kişinin emrindedir.

Tachiyomi'yi kullanmak için gereken basit adımlar buraya kadardı. Burada önemli olan nokta doğru uzantı seçimidir. Okumak istediğiniz seri her kaynakta olmayabilir. Bu yüzden tüm Türkçe kaynakları kurmanızı ve ardından da arama yapmanızı öneririz. 


Kaynak — https://otakusnotes.com/how-to-use-tachiyomi/

Peşeyiler kimdir?

Hiç yorum yok

17 Haziran 2021

Peşeyiler ya da Peşeiler (Farsça پشه‌ای), Afganistan'ın özellikle kuzeydoğu bölgesinde, Kapisa, Nangarhar ve Lagman vilayetlerinde ve Pakistan'ın Hayber-Pahtunhva eyaletinde yaşayan, Hint-Avrupa dil ailesinin Dard dilleri grubunda yer alan Peşeyice olarak adlandırılan dili konuşan bir etnik-dinsel gruptur. İkinci dil olarak da Peştuca konuşulur.


Peşeyi halkının büyük çoğunluğu Sünni Müslüman olup ve genellikle "Kuhistani" olarak adlandırılır, küçük bir azınlık ise Nizari,İsmaili'dir. Genelde hayvancılık ve kereste işi ile uğraşmaktadırlar.

Peşeyiler nerede yaşarlar? 

Peşeyiler çoğunlukla Laghman ve Nangarhar'ın kuzey kesimlerinde, ayrıca Kunar, Kapisa, Parwan, Nuristan ve biraz da Panjshir'de bölgesinde yoğunlaşmıştır. Bazıları Pashai'nin eski Gāndhārī'nin torunları olduğuna inanmaktadır. Peşeyi toplulukları kuzeybatı Pakistan'ın Chitral bölgesinde de yaşarlar.

Peşeyi dilleri

Peşeyice veya Peşeice olarak da bilinen - Afganistan'ın Kapisa, Laghman, Nuristan, Kunar ve Nangarhar illerinin bazı bölgelerinde Pashai halkı tarafından konuşulan bir dil grubudur. Hint-Aryan dillerinin Dardic şubesine aittir. Pashayi dillerinin 2003'ten önce yazılı bir formu bulunmamaktaydı. Bu dilin dadece %30'luk bir sözcük benzerliği olan, karşılıklı olarak anlaşılmaz dört çeşidi vardır. Bunlar:

  • Kuzeydoğu: Aret, Chalas (Chilas), Kandak, Korangal, Kurdar lehçeleri
  • Kuzeybatı: Alasai, Bolaghain, Gülbahar, Kohnadeh, Laurowan, Najil, Nangarach, Pachagan, Pandau, Parazhghan, Pashagar, Sanjan, Shamakot, Shutul, Uzbin, Wadau lehçeleri
  • Güneydoğu: Damench, Laghmani, Sum, Yukarı ve Aşağı Darai Nur, Wegali lehçeleri
  • Güneybatı: Ishpi, Isken, Tagau lehçeleri

Dilin grameri 2014 yılında doktora tezi olarak yazılmıştır.

Kaynak ve İngilizce Aslı — https://en.wikipedia.org/wiki/Pashayi_people

Instagram'ın "Keşfet" algoritması nasıl çalışır?

Hiç yorum yok

11 Haziran 2021

Geçtiğimiz gün Instagram'ın başkanı Adam Mosseri, Instagram blog hesabından uygulamanın algoritmasının nasıl çalıştığı ile ilgili bir yazı paylaştı. Bu yazının Türkçe haline aşağıdan ulaşabilir ve keşfet'in çalışma mantığını daha iyi anlayabilirsiniz.



Anlamadığınız şeye güvenmek zordur. Instagram'ın nasıl çalıştığını açıklamak için daha iyi bir iş çıkarmak istiyoruz. Dışarıda pek çok yanlış anlama var ve insanların ne yaptığımızı anlamalarına yardımcı olmak için daha fazlasını yapabileceğimizin farkındayız. Bugün, Instagram teknolojisinin nasıl çalıştığına ve insanların uygulama genelindeki deneyimlerini nasıl etkilediğine daha fazla ışık tutacak bir dizi gönderiden ilkini paylaşıyoruz. Bu ilk gönderi, "Instagram benim için neyin önce görüneceğine nasıl karar veriyor?", "Neden bazı gönderilerim diğerlerinden daha fazla izleniyor?", "Instagram, Keşfet'te bana ne göstereceğine nasıl karar veriyor?" gibi sorulara cevap verecek.

"Algoritma" nedir?



Açıklığa kavuşturmak istediğimiz ana yanılgılardan biri “Algoritmanın” varlığıdır. Instagram'ın, insanların uygulamada ne yapıp ne görmediğini denetleyen tek bir algoritması yok. Her biri kendi amacı olan çeşitli algoritmalar, sınıflandırıcılar ve süreçler kullanıyoruz. Zamanınızı en iyi şekilde değerlendirmek istiyoruz ve deneyiminizi kişiselleştirmek için teknolojiyi kullanmanın bunu yapmanın en iyi yolu olduğuna inanıyoruz.

2010'da ilk piyasaya çıktığımızda Instagram, kronolojik sırayla tek bir fotoğraf akışı şeklindeydi. Ancak daha fazla insan katıldıkça ve daha fazla paylaşıldıkça, çoğu insanın umursadıkları tüm gönderileri bir yana, her şeyi görmesi imkansız hale geldi. 2016 yılına gelindiğinde, insanlar yakın bağlantılarından gelen gönderilerin neredeyse yarısı dahil olmak üzere Feed'deki tüm gönderilerinin %70'ini kaçırıyordu. Bu yüzden gönderileri en çok neye önem verdiğinize göre sıralayan bir Akış geliştirdik ve kullanıma sunduk.

Uygulamanın her bir parçası – Besle, Keşfet, Makaralar – insanların onu nasıl kullandığına göre uyarlanmış kendi algoritmasını kullanır. İnsanlar Hikayelerde en yakın arkadaşlarını aramaya eğilimlidir, ancak Keşfet'te tamamen yeni bir şey keşfetmek isterler. İnsanların onları nasıl kullandığına bağlı olarak, uygulamanın farklı bölümlerinde şeyleri farklı şekilde sıralarız.

Feed ve Hikayeleri nasıl sıralıyoruz?



Yıllar içinde Akış ve Hikayelerin insanların arkadaşlarından, ailelerinden ve en yakınlarından gelen içerikleri görmek istediği yerler olduğunu öğrendik. Herhangi bir sıralama algoritması ile nasıl çalıştığı adımlara bölünebilir.

İlk etapta sıralamayı planladığımız şeyleri tanımlayarak başlıyoruz. Feed ve Stories ile bu nispeten basittir; takip ettiğiniz kişiler tarafından paylaşılan tüm son gönderilerdir. Reklamlar gibi birkaç istisna vardır, ancak gördüklerinizin büyük çoğunluğu takip ettiğiniz kişiler tarafından paylaşılır.

Ardından, paylaşılanlar, bu gönderileri yapan kişiler ve tercihleriniz hakkında sahip olduğumuz tüm bilgileri alırız. Biz bunlara “sinyaller” diyoruz ve bunlardan binlercesi var. Bir gönderinin ne zaman paylaşıldığından, telefon veya web kullanıp kullanmadığınıza ve videoları ne sıklıkta beğendiğinize kadar her şeyi içerir. Feed ve Stories genelindeki en önemli sinyaller, kabaca önem sırasına göre şunlardır:

  • Yazı hakkında bilgi: Bunlar hem bir gönderinin ne kadar popüler olduğuna dair sinyallerdir – kaç kişinin beğendiğini düşünün – ve içeriğin kendisi hakkında daha sıradan bilgiler, örneğin ne zaman yayınlandığı, bir video ise ne kadar uzun olduğu ve eğer varsa hangi konum, ona bağlıydı.
  • Gönderen kişi hakkında bilgi: Bu, kişinin sizin için ne kadar ilginç olabileceğine dair bir fikir edinmemize yardımcı olur ve son birkaç hafta içinde insanların o kişiyle kaç kez etkileşime girdiği gibi sinyalleri içerir.
  • Senin aktiviten: Bu, neyle ilgilenebileceğinizi anlamamıza yardımcı olur ve kaç gönderiyi beğendiğiniz gibi sinyalleri içerir.
  • Biriyle etkileşim geçmişiniz: Bu bize, belirli bir kişiden gelen gönderileri görmekle genel olarak ne kadar ilgilendiğinize dair bir fikir verir. Bir örnek, birbirinizin gönderilerine yorum yapıp yapmadığınızdır.

Oradan bir dizi tahmin yaparız. Bunlar, bir gönderiyle farklı şekillerde etkileşim kurma olasılığınız konusunda eğitimli tahminlerdir. Bunlardan kabaca bir düzine var. Feed'de en yakından baktığımız beş etkileşim, bir gönderiye birkaç saniye ayırma, yorum yapma, beğenme, kaydetme ve profil fotoğrafına dokunma olasılığınızdır. Bir eylemde bulunma olasılığınız ne kadar yüksekse ve o eylemi ne kadar fazla tartarsak, gönderiyi o kadar yüksekte görürsünüz. Zaman içinde sinyalleri ve tahminleri ekleyip çıkarıyoruz, ilgilendiğiniz şeyi daha iyi ortaya çıkarmak için çalışıyoruz.

Diğer hususları dikkate almaya çalıştığımız birkaç durum var. Aynı kişiden çok fazla gönderiyi arka arkaya göstermekten kaçınmaya çalışmamız buna bir örnektir. Başka bir örnek, Feed'den "yeniden paylaşılan" Hikayeler: Yakın zamana kadar bu Hikayelere daha az değer veriyorduk, çünkü sürekli olarak insanların orijinal Hikayeleri görmekle daha fazla ilgilendiğini duyduk. Ancak büyük anlarda (Dünya Kupası'ndan toplumsal huzursuzluğa kadar her şey) yeniden paylaşılan çok sayıda gönderi görüyoruz ve bu anlarda insanlar Hikayelerinin kendilerinden daha fazla kişiye ulaşmasını bekliyordu, bu yüzden durduk.

Her zaman insanların kendilerini ifade etmelerine izin vermek isteriz, ancak birisi başka birinin güvenliğini tehlikeye atabilecek bir şey paylaştığında devreye gireriz. Yalnızca Akış ve Hikayeler için değil, tüm Instagram için geçerli olan Topluluk Kurallarımız vardır. Bu kuralların çoğu insanları güvende tutmaya odaklanmıştır. Topluluk Kurallarımıza aykırı bir şey yayınlarsanız ve biz onu bulursak kaldırırız. Bu tekrar tekrar olursa, paylaşmanızı engelleyebilir ve sonunda hesabınızı askıya alabiliriz. Bir hata yaptığımızı düşünüyorsanız - ve hatalar yapıyoruz - bu adımları izleyerek itiraz edebilirsiniz .

Dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli durum da yanlış bilgilendirmedir. Üçüncü taraf teyitçilerin yanlış bilgi olarak etiketlediği bir şey yayınlarsanız, onu kaldırmayız, ancak bir etiket uygularız ve gönderiyi Akış ve Hikayeler'de daha aşağıda gösteririz. Birden çok kez yanlış bilgi yayınladıysanız, tüm içeriğinizin bulunmasını zorlaştırabiliriz.

Keşfetmeyi nasıl sıralıyoruz



Keşfet, yeni şeyler keşfetmenize yardımcı olmak için tasarlanmıştır. Izgara görünümündeki bu bölüm sizin için bulduğumuz fotoğraf ve videolardan oluşan önerilerden oluşur. Bu gördüğünüz şeylerin büyük çoğunluğunun takip ettiğiniz hesaplardan olduğu Feed ve Hikayelerden çok farklıdır.

Yine, attığımız ilk adım, sıralanacak bir dizi gönderi tanımlamaktır. İlginizi çekebilecek fotoğraf ve videoları bulmak için geçmişte beğendiğiniz, kaydettiğiniz ve yorum yaptığınız gönderiler gibi sinyallere bakarız. Diyelim ki yakın zamanda San Francisco'nun hamur tatlısı şefi Cathay Bi'nin (@dumplingclubsf) birkaç fotoğrafını beğendiniz. Daha sonra Cathay'in fotoğraflarını başka kimlerin beğendiğine ve sonra bu insanların başka hangi hesaplarla ilgilendiğine bakarız. Belki Cathay'i sevenler de SF dim sum spotu @dragonbeaux'dadır. Bu durumda, Keşfet'i bir sonraki açışınızda size @dragonbeaux'dan bir fotoğraf veya video gösterebiliriz. Pratikte bu, köftelerle ilgileniyorsanız, gyoza ve dim sum gibi ilgili konular hakkında gönderiler görebileceğiniz ve her bir gönderinin ne hakkında olduğunu anlamamıza gerek olmadığı anlamına gelir.

İlginizi çekebilecek bir grup fotoğraf ve video bulduktan sonra, Feed ve Stories'i nasıl sıraladığımıza benzer şekilde, onları her birine ne kadar ilgi duyduğunuzu düşündüğümüze göre sıralarız. Bir şeyle ne kadar ilgilendiğinizi tahmin etmenin en iyi yolu, gönderiyle bir şeyler yapma olasılığınızı tahmin etmektir. Keşfet'te tahmin ettiğimiz en önemli eylemler arasında beğeniler, kaydetmeler ve paylaşımlar yer alıyor. Kabaca önem sırasına göre baktığımız en önemli sinyaller şunlardır:

  • Yazı hakkında bilgi: Burada bir gönderinin ne kadar popüler göründüğüne bakıyoruz. Bunlar, bir gönderiyi kaç kişinin ve ne kadar hızlı beğendiği, yorum yaptığı, paylaştığı ve kaydettiği gibi sinyallerdir. Bu sinyaller, Keşfet'te Akış'ta veya Hikayelerde olduğundan çok daha önemlidir.
  • Gönderen kişiyle etkileşim geçmişiniz: Gönderi büyük olasılıkla daha önce hiç duymadığınız biri tarafından paylaşıldı, ancak onlarla etkileşime girdiyseniz, bu bize onların paylaştıklarıyla ne kadar ilgilenebileceğiniz konusunda bir fikir verir.
  • Senin aktiviten: Bunlar, beğendiğiniz, kaydettiğiniz veya yorum yaptığınız gönderiler ve geçmişte Keşfet'teki gönderilerle nasıl etkileşimde bulunduğunuz gibi sinyallerdir.
  • Gönderen kişi hakkında bilgi: Bunlar, çok çeşitli insanlardan ilgi çekici içerik bulmaya yardımcı olmak için insanların son birkaç hafta içinde o kişiyle kaç kez etkileşime girdiği gibi sinyallerdir.

Keşfet'te gördüğünüz kişileri takip etmiyorsunuz, bu da problemli bir şeyle karşılaştığınızda dinamiği değiştiriyor. Takip ettiğiniz bir arkadaşınız rahatsız edici bir şey paylaşıyorsa ve bunu Feed'inizde görüyorsanız, bu sizinle arkadaşınız arasındadır. Keşfet'te daha önce hiç duymadığınız birinden rahatsız edici bir şey görürseniz, bu farklı bir durumdur.

Bu nedenle, Topluluk Kurallarımıza ek olarak, Keşfet gibi yerlerde önerdiğimiz şeyler için kurallarımız vardır. Bunlara Tavsiye Yönergelerimiz diyoruz . Bunlar, potansiyel olarak üzücü veya hassas gönderilerden kaçınmak gibi şeyleri içerir; örneğin, Keşfet'te tütün veya vaping kullanımını teşvik eden içeriği göstermemeyi amaçlıyoruz.

Reels'i çalışma mantığı nedir?



Reels sizi eğlendirmek için tasarlanmıştır. Keşfetmeye çok benzer, gördüklerinizin çoğu takip etmediğiniz hesaplardan gelir. Bu yüzden, hoşunuza gidebileceğini düşündüğümüz makaraları ilk önce tedarik ettiğimiz ve ardından sizin için ne kadar ilginç olduğunu düşündüğümüze göre sıraladığımız çok benzer bir süreçten geçiyoruz.

Ancak Reels ile özellikle sizi neyin eğlendirebileceğine odaklandık. İnsanlarla anket yapıyoruz ve belirli bir makarayı eğlenceli mi yoksa komik mi bulduklarını soruyoruz ve daha küçük içerik oluşturucuları göz önünde bulundurarak insanları neyin eğlendireceğini daha iyi öğrenmek için geri bildirimlerden öğreniyoruz. Yaptığımız en önemli tahminler, bir makarayı baştan sona izleme, beğenme, eğlenceli ya da komik olduğunu söyleme ve sesli sayfaya gitme olasılığınızdır. kendi makara.) Kabaca önem sırasına göre en önemli sinyaller şunlardır:
  • Senin aktiviten: Son zamanlarda hangi makaraları beğendiğiniz, yorum yaptığınız ve etkileşimde bulunduğunuz gibi şeylere bakıyoruz. Bu sinyaller, hangi içeriğin sizinle alakalı olabileceğini anlamamıza yardımcı olur.
  • Gönderen kişiyle etkileşim geçmişiniz: Keşfet'teki gibi, video muhtemelen adını daha önce hiç duymadığınız biri tarafından çekilmiştir, ancak onlarla etkileşime girdiyseniz, bu bize onların paylaştıklarıyla ne kadar ilgilenebileceğinize dair bir fikir verir.
  • Reels hakkında bilgi: Bunlar, ses parçası, piksellere ve tam karelere dayalı video anlayışı ve popülerlik gibi video içindeki içerikle ilgili sinyallerdir.
  • Gönderen kişi hakkında bilgi: Çok çeşitli insanlardan ilgi çekici içerik bulmaya yardımcı olmak için popülerliği dikkate alıyoruz ve herkese hedef kitlesini bulma şansı veriyoruz.

Keşfet için geçerli olan aynı Tavsiye Yönergeleri makaralar için de geçerlidir. Ayrıca, düşük çözünürlüklü veya filigranlı makaralar veya siyasi konulara odaklanan veya siyasi kişiler, partiler veya hükümet yetkilileri tarafından veya onlar adına hazırlanan makaralar gibi başka nedenlerle makara önermekten de kaçınırız.

“Gölgeleme” (Shadowbanning)



İnsanlar genellikle bizi “gölge yasağı” uygulamakla veya onları susturmakla suçluyor. İnsanların Instagram'da yaşadıkları birçok farklı deneyimi tanımlamak için kullandıkları geniş bir terimdir. İçeriği neden kaldırdığımızda kaldırdığımızı, nelerin tavsiye edilip edilmediğini ve Instagram'ın daha geniş anlamda nasıl çalıştığını açıklamak için her zaman yeterince şey yapmadığımızın farkındayız. Sonuç olarak, insanların bir şeyin neden olduğu konusunda kaçınılmaz olarak kendi sonuçlarına varacaklarını ve bu sonuçların insanların kafasının karışmasına veya mağdur hissetmesine neden olabileceğini anlıyoruz. Asla niyetimiz bu değil ve burada iyileştirmeler için çok çalışıyoruz. Ayrıca günde milyonlarca raporu yönetiyoruz, yani bu raporların küçük bir yüzdesinde bile hata yapmak binlerce insanı etkiliyor.

Ayrıca, insanların gönderilerinin daha az beğeni veya yorum aldığını bir tür “shadowbanning” olarak gördüklerini duyuyoruz. Gönderi yayınladığınızda sürekli olarak aynı sayıda kişiye ulaşacağınızın sözünü veremeyiz. Gerçek şu ki, takipçilerinizin çoğu ne paylaştığınızı görmez çünkü çoğu Feed'lerinin yarısından azına bakar. Ancak, bir şeyleri neden yaptığımızda kaldırdığımız konusunda daha şeffaf olabiliriz, daha az hata yapmak için çalışırız - ve yaptığımızda bunları çabucak düzeltiriz - ve sistemlerimizin nasıl çalıştığını daha iyi açıklayabiliriz. İnsanların, örneğin gönderilerinin neden yayından kaldırıldığını anında anlamaları için daha iyi uygulama içi bildirimler geliştiriyoruz ve gönderilerinin Öneri Yönergelerimize aykırı olduğunu insanlara bildirmenin yollarını araştırıyoruz. Yakında paylaşacak daha çok şeyimiz olacak ve bu seride bu konulara daha derinlemesine gireceğiz.

Gördüklerini nasıl değiştirebilirsiniz?



Instagram'ı nasıl kullandığınız, gördüğünüz ve görmediğiniz şeyleri büyük ölçüde etkiler. Beğendiğiniz profiller ve gönderilerle etkileşim kurarak deneyimi iyileştirmeye yardımcı olursunuz, ancak gördüklerinizi etkilemek için yapabileceğiniz birkaç açık şey daha vardır.
  • Yakın Arkadaşlarınızı Seçin: Stories için yakın arkadaşlarınızı seçebilirsiniz. Bu, yalnızca size en yakın kişilerle paylaşımda bulunmanıza olanak sağlamak için tasarlandı, ancak bu arkadaşlara hem Akışta hem de Hikayelerde öncelik vereceğiz.
  • İlgilenmediğiniz kişileri sessize alın: Paylaştıklarını görmek istemiyorsanız, ancak onları tamamen takip etmekten vazgeçme konusunda tereddüt ediyorsanız, bir hesabı sessize alabilirsiniz . Bu şekilde, insanlar onları sessize aldığınızı bilmezler.
  • Önerilen gönderileri "İlgilenmiyorum" olarak işaretleyin: İster Keşfet'te ister Feed'de bir öneri gördüğünüzde, o gönderiyle "ilgilenmediğinizi" belirtebilirsiniz . Gelecekte size benzer önerileri göstermemek için elimizden geleni yapacağız.

Instagram'da içeriğin nasıl sıralandığı, gösterildiği ve denetlendiği konusunda daha fazla bağlam sağlamak, denklemin yalnızca bir parçasıdır. Beğendiklerinize göre Instagram deneyiminizi şekillendirmenize yardımcı olmak için yapabileceğimiz daha çok şey var. Ayrıca sıralama teknolojimizi geliştirmeye devam etmemiz ve elbette daha az hata yapmamız gerekiyor. Planımız, bundan sonra her üç alandaki çalışmalarımızı açıklama konusunda proaktif olmaktır. Bizi izlemeye devam edin.

İngilizce aslı: https://about.instagram.com/blog/announcements/shedding-more-light-on-how-instagram-works

İskandinav Mitolojisinin Kurnaz ve Hilekar Tanrısı Loki Kimdir?

Hiç yorum yok

10 Haziran 2021

Loki , İskandinav mitolojisinde şeklini ve cinsiyetini değiştirme yeteneğine sahip kurnaz bir düzenbazdır. Babası Fárbauti adlı dev olmasına rağmen, Aesir yani Tanrılar Kabilesi arasında yer almıştır ve büyük tanrıların yoldaşı olarak temsil edilmiştir. 



Loki, zekice planlarıyla Odin ve Thor'a yardım eder. Fakat bazen hem onlar hem de kendisi için utanç ve zorluklara neden olur. Ayrıca tanrıların ziyafetlerine davetsiz girip içkilerini isteyerek onların düşmanı olarak da görünmüştür. 

Loki, Tanrı Balder'in ölümünün sebep olduğu için ceza olarak oğlunun bağırsakları kullanılarak bir kayaya bağlanmıştır. Bu yönüyle Yunan mitolojisindeki Prometheus ve Tantalus'a benzetilmektedir. Ayrıca Prometheus gibi Loki de ateş tanrısı olarak kabul edilir.

Loki ne tanrısıdır?

Loki'nin asıl amacı her zaman kaos yaratmak olduğu için ne tam olarak iyi ne de kötü olduğu düşünülen düzenbaz bir tanrı olarak kabul edilir. Babası bir dev olmasına rağmen hala Aesir üyesi sayılır. 

Loki hikayelerinin kaynağı nedir?

Loki'nin Hıristiyanlık öncesi İskandinavya'daki durumu diğerlerine nazaran daha belirsizdir. Loki hakkında bilinenlerin çoğunun geldiği ortaçağ kaynakları, diğer İskandinav tanrılarından farklı olarak bir kült olduğunu kanıtlamamaktadır. Ayrıca Loki ismi de yer adlarında geçmemektedir.

Loki'nin çocukları kimdir?

Ölüm tanrıçası Hel, dünyayı çevreleyen yılan Jörmungand ve kurt Fenrir (Fenrisúlfr) dişi dev Angerboda ve Loki'nin çocuklarıdır. Odin'in sekiz ayaklı atı Sleipnir'i doğurduğu için de kredilendirilir. Ayrıca Odin'in sekiz ayaklı atı Sleipnir'in de Loki'nin çocuğu olduğu belirtilmektedir. 

İskandinav mitolojisindeki Loki ile Marvel filmlerindeki Loki aynı karakter mi?

Marvel çizgi romanları ve filmlerinin kurnaz karakteri Loki'si İskandinav mitolojisinden türetilmiştir. Mitolojik karakter ile arasındaki en büyük fark Marvel evreninde Thor'un evlatlık kardeşi ve Odin'in oğlu olarak tasvir edilmesidir. İskandinav mitolojisinde Loki, sadece Aesir tanrıları Thor ve Odin'in yoldaşı olarak temsil edilir.

Kaynak ve İleri Okumalar

Loki | Mythology, Powers, & Facts | Britannica: https://www.britannica.com/topic/Loki
© all rights reserved
made with by templateszoo